Susuz

SUSUZ KALIRSA İNSAN

Sıcaktı
Kavruluyordu dünya
Bir gölge yürüyordu
Toprak yolda
Derisi kemiğine yapışmış
Et ve yağ yok
Etle kemik arasında
Sanki bir korkuluk
Tarlada beklemekten
Canı sıkılmışta
Üstüne konan
Kuşlara kızmış
Yolla koyulmuş
Macera aramak için
Yürüyordu toprak yolda
Gözleri kocaman, kocaman
Kuruluktan kapanamıyor
Derisi kurumuş, kavrulmuş
Yanmaktan simsiyah
Yaşı olsa, olsa
On iki, on beş arası
Üstünde giysi diye
Duran çaput parçaları
Ayaklar çıplak
Ayağı olduğunu unutmuştur
Öylesi yorulmuş olmalı ki
Elin de bir çomak
Ona güvendiği öyle beli ki
Çomağa bir şey olsa
Maazallah
Aç
Bu o kadar önemli değil
Susuz
Bu çok zor
İçinden geçiriyordur
Beklide
Keşke deve olsaydım diye
Var güçüyle hızlandı
Birilerini görmüştü
Yürüdü, yürüdü
Hey çandan titremeye başladı
Gördüğü o birilerine
Ulaşamadan
Yere düştü
Kapanmayan gözleri
Yarı,yarı kapandı
Susuzluk bir can daha
Almıştı.
Dünya senin olsa
Ne yazar
Su yoksa