Mektuplar-(09) Dokuzuncu Mektup
Hapisten çıktığım günleri hatırlıyorum,
hapisten çıkarıldığım günleri değil, çıktığım,
içerde kendimin dışarda dostların ve zamanların zorlamasıyla çıktığım günleri hapisten.,
Sevinç.
Düğün, bayram.
Sevinç,
kibirli biraz,
biraz şaşkın.
Sevinç.
dallarında hayellerin ve umutların parıltısı,
yemişleri değil, parıltısı.
Ve yüksek sesle anlatmak hapisaneyi herkese ve kendine.
Hapisane hala düşlerine girer,
uyanırsın sıçrayarak.
Yakanı bırakmaz alışkanlıklarıyla yasakları hapisane yıllarının.
Kapatamazsın mektuplarının zarflarını,
karavana vakitlerini, beklersin,
ve akşamlar kararınca kapının dışardan kilitlenmesini,
yanmasını ampullerin kendiliğinden.
Sevinç.
Düğün, bayram.
Ama bayram günlerinin de sonu var bütün günler gibi.
Bakarsın, evinin damı akıyor,
pencereler, kapılar onarılmak ister,
su getirtmek, açtırmak gazı, elektriği,
yatak çarşafı almak, tabak, çanak, kitap.
Kolların hazır çalışmağa,
onlar içierde de çalıştırıldılar,
ama bilgi`n uyutuldu.
Paran da yok.
Borca batmak da tehlikeli.
Nerden, neresinden, nasıl kurmağa başlamalı evini hürriyetinin?
hapisten çıkanın haline benziyor hali Tanganika`nın.
Nazım Hikmet
Nazım Hikmet şiirleri