Çocuklara Masallar
Hüzünlü bir akşam vakti;
ezan sesleri ile
kentin bütün ışıkları şavkıdı denize
denizde yakamozları kırıldı,yaldızlı aynalarıyla insanların
ayrılık balyoz gibi çöktü ayaklarıma
mavi dalgalar kuşatırken alnımı
Robot mankenim ;palyaçom!...
yalanların yaldızlı aynasında şaşılası gerçekleri göster insanlara
Hüzünlü bir akşam vakti;
tüm iğrençliklerini haykırıp
bir batında bitirmek isterim yalanı ve en sevilmez olanı
Dostlarım benden kaçacak benden biliyorum
kendi gerçeklerinden yaşamın öznelliğinden kaçar gibi
kuraldışı sevgileri ve anlatılamsı zor öyküleri ile
herşey duman altı
bu kent
gökyüzü
insanlar
herşey dumanaltı
dumanaltı esirliğim
dumanaltı sevdam
dumanaltı hürriyetim
bir harmanım bu akşam
ilk gençlik yıllarımı hatırlattın bana
robot mankenim,palyaçom;
balıkçıl oldu anılarım pikelendi gözlerime
bir el yetimi kadar uzak bana
şimdi tüm mutluluklar çok uzak
belkide bundandır çocukluğumu arayışım
ama ben hiç çocuk olmadım ki
oyuncakalrım ,plastik topum,uçurtmam
hiç olmadı ki benim
bütün çocuklar gibi çırılçıplak denize girip
sevişemedim deniz ana ile
belkide doğrusu budur diye kırdım tüm dostlarımı
robot mankenim palyaçom;
bazan oturup yaldızlı tahtlar üstüne
salt gerçeği söyleşirim kendimle
ve şaşırtır beni -ne kadar çok şey bilmiyorum-
her hüzünlü akşam vakti
kumsallarda çırılçıplak sevişmek isterim dünya ile
çocuğumuz hiç olmaz biliyorum
kısır döngüdeyken dünya
şaşaılası gerçekleri insanların yaldızlı aynalara çarptı kırıldı
sırları sıçradı beynime
türlü düşüncelerden turşuya vurdum kendimi
insanlar katık etsin diye sofralarına
robot mankenim;palyaçom
kısır döngüdeyken dünya
kısır döngüdeyken insanlar
kara-kuru dipsiz laciverdine girdim denizin
ve kurumuş zeytin bahçelerine bıraktım tohumlarımı
önce yapraklarım döküldü sonra çiçeklerim
deniz ana al beni koynuna
yaşayamadığım çocukluğumu anlat
oyuncakları,plastik topları,uçurtmaları
sen bitimsiz yaşamın başlangıcı
ölümsüzlüğün simgesi
çocukluğumu anlat sevişemediğimiz günleri
robot mankenim;palyaçom
dostlarım ölümüme susamış
gözlerim kan ister
ellerim kan
gözlerim ayak uçlarıma düşer
kendimle de söyleşemem artık
kırıldı şaşılası gerçeklerin yaldızlı aynası yüreğimde
şavkımız denize vurdu tüm insanlarla berabaer
yakamozlar martı kanatlarında
damarlarımda hüzün dolaşıyor
bir akşam vakti kucaklayacak beni biliyorum
kara-kuru dipsiz bahçesi keskin laciverdin
sonsuz sevişmelerle geçecek günlerimiz
çok ölümler öldüm ben
ama böylesini asla
çocuksu bakışlarında ihanetin hüzünlü maskesi
ölümden ölümlüden yana yalnızım
dostluk çağrım
barışa özlemim
palyaçom
robot mankenim
hoşçakal...........
Süleyman Balcı
Süleyman Balcı şiirleri