Arz-ı İzmihll
Ne arzular inlemişti panayırında düşümün
Nice yerler yarılmıştı
Ve gökler şakımıştı günlerce
İzler sökün etmişti ayak dibimden
Arz u hâlimde demlenen masal
Hiyeroglif kazıntısı mı olmuştu şimdi
Kader dedikleri bu olsa gerekti
İşte bu olsa gerekti
Bir dövme gibi çizilen alnıma
Hayat kuruntusuna iki avuç şerbet
Diye katılan dudaklara
Ki, yoksa bıkardı alın yazım
Bıktıran lânetli yaşamdan
Kim bıkmamıştı ki
Kurşun, kin, öfke, katliam
Titremişti narasıyla intikamın
Yan bakan, kandiline masumluğun
Donuk matemine Noel çiçeği
Sönük kahrına alev, Masiva`nın
Sıkılmıştı kurşun yerine ağızca küfür
Sıçramıştı yaprağına donarak
Istırap çiçeği olup açan hilâlin
Kışlamıştı kaderim, ecelin terleten yazında
Kitaba intikam yazılmıştı
Lugattan atıldığı gün `sebat`ın
Bir nefretin anısına nice merasim
Değmişti soğuk kabzası kinin
Af heykelinin kalbine
Parça parça olmuştu nezaket
Ve parçalanmıştı ağır sevda
Rüzgârıyla, izmihlâlin
Arz, arz, arz ki
Şimdi hissetmiştir depremini serzenişimin
Duymuştur hayat gülünün nabzında
Cehennemin dibine kaya atılmıştı sanki
Gönlümün döşüne aldatılmışlık
Ve... hainliği vurduğumun sesi, yerden yere
`Dur!` komutuna `Kahrol!` nidasıydı
`Yak!` emriydi üstüme garezlenen sevgiyi
Bir dokunuş yakınlığıydı
Nefret tüten çiçeğimin mihengi
Alnımdaki dövmeye ateş emriydi
Karşımdaki maskeyi yakma
Dur şimdi olduğun yerde
Dur, hayâl-besteme illet olan çalgı
Bekle, alnına inecek, kusmuğu sevdamın
Amel defterini attım ateşe
Hicranına gül serptim nefretten
Sırat köprüsüne bekçi oldu günahlarım
Vurmak için son darbeyi
Yaşasın diye arz-ı izmihlâlim
İlyas Altuner
İlyas Altuner şiirleri