Bir Taşın Son Öğüdü
Acınası bir öğle üzeri dinginliğiyle
Eskimiş kanevçeler,orman kuşları,sıcak arayış...
Sonuna kadar arkandayım,yaşayana kadar
Belli belirsiz susana kadar iyi olacağım
Sonra suikastçı bir kız seveceğim
akşamları öpülmeyecek saçları,
kumdan,yangından.
Bir gün evimizi basacaklar,dökumanlar,falan.
Evimiz bir at ölüsü gibi atmacaları bekleyecek
Ben iki ekmekle kapıda...soğan poşeti yırtık
Ben sözümü bölüp ikiye,birini acıma
birini yüzüme asacağım.
İri konuşan adamlar olacak
Sıkantı ve düne gömülüşler;iki eli iki yakamızda
Tabancayı mutfak tezgahının üzerinde bırakmışsın
mermileri gönlüme...
Bu namluları kadınlar kadar sıcak yapmasalar
Bu namluları,kuş sesini,kekeme dilimi ıslatmasalar.
******
Hep kötüleyecekler beni bizim oraların dağlarına
Bizim oralar demişken susmam hiç
Kör Abdi`den bahsederim,Kayıkçı Cemil`den
Hepsi bazen iyi,bazen kötü adamlardır
Dedektif romanları okur Mardin`li İbo
Otomobili sarhoşken kullanır,çok az konuşur
Bir yere gitmek isteyince gider
ölmek isteyince ölür.
******
Varlık ile yokluk arasında huysuzlanır zaman
Yarına bir yakınım ki kapılar tuzak oluyor
Dilimde ``gidelim mi?`` gibi bir soruyla hoşnutum
Dikenli ellere dokunuyorum,yaşanmamış aşklara
Oluşumcu diyip geçiyorlar yüzüme.
Hani bir durum vardır yanıp durur bir parçamız
Hiç bir şey anlaşılmaz,iki yana düşer kollarımız
Kızlar avukat olmak ister,anlatamazsınız,
diyecek bir söz olmaz.
Bütün olmak için aynalar çıkıyor hep önümüze
Mutlu olmak için denizleri dürüyoruz.
******
Sabaha uyarlanmış bir sevdayla bekliyorum
Birinin sırça karşılaması olacak,izi olacak
Kapılar is içinde,gizliden gizliye yakıyorum evimi
Yine de buyurup duruyor duvarlar,çınlıyorum.
Varlık ile yokluk arasında huysuzlanıyor zaman
Siyaha bir yakınım ki yersiz kalıyor sorular
Yabancı diyip geçecekler yüzüme,yaklaşıyorlar
Çürüyen bakışlar,çürüyen bakışlar,çürüyen,bak!
Seyit Piran
Seyit Piran şiirleri
e-posta adresimize mail atabilirsiniz.