Kızamuk Ağıdı
Ben,gamlı,donuk kış güneşi,
Çıplak dallarda,sessiz dinleniyordum.
Köyleri,yolları,dağı taşı
Isıtıyor,avutuyordum.
Bir köy gördüm ta uzaktan,
Dağlar ardında kalmış,bilmezsiniz,
Kar örtmüş,göremezsiniz karanlıktan,
Yanlızlıkta üşür üşür de çaresiz,
Ben gördüm bu köyü,damlarının altında,
Çocukları kızamuk döküyor,
Gözleri, göğüsleri, yüzleri, ah bırakılmış tarla,
Gelincikler arasından öyle amsum bakıyor.
Habersiz hepsi, kızamuktan ve ölümden,
Kirli yüzlerinde açar ölümden habersiz,
Ve, düşmüş bir gül oluyorlar birden,
Bebekler ölüyor, ölümden habersiz.
Ali`lerin kızı Emine`yi gördüm,
Öldü...Yusuf`ların Kadir öldü,emmisinin Durdu öldü,
İkindiye doğru,evlerine vardım,
Gördüm, Döne öldü,Ali öldü, Dudu öldü.
Bir bir saydım, yirmiüç çocuk,
Ah güllü Gülüzar öldü,
Gördü kış güneşi,gamlı ve donuk,
Daldı oğlanlar, çiçekti kızlar,öldü.
Gamlı türkümle tepeden aşağı bıraktım,
Bıraktım kendimi düşesiye,ölesiye,
Bu acıdan sonra doğacaktım,
Nasıl dönecektim aynı köye?
İniyor ve kar altında örtüyordum,
Bu çocukları, bu habersiz çocukları,
Görmediniz, anlatamam, ürperiyorum,
Bir şey demek için açılmıştı dudakları.
Ah, ben bir gün tepelerden,tepelerden,
Varıp önünüze, önünüze dikilip duracağım,
Aydınlardan, hekimlerden, öğretmenlerden,
Bir gün soracağım, bu çocukları soracağım.
O çaresiz, o yanlız, o karanlık günde,
Siz neredeydiniz diyeceğim, neredeydiniz?
Ben perişan, utanmış... bu köyün üstünde,
Kahrolurken, siz beyciğim neredeydiniz?
Ben, bir günde yirmi üç küçük ölünün,
Gömüldüğünü gördüm bu köyde kızamuktan,
Ya siz ne gördünüz, söyleyin, söyleyin,
Bir şey söyleyin, bir şey söyleyin uzaktan.
Ah ben gamlı kış güneşi, aydınlığın
Bütün suçlarını kalbimde taşırım,
Görerek ah, görerek, bilerek bir yığın
Karanlık gündüzün üstünde yaşarım.
Her mevsim dolanıp geldiğinde bu köye
Gücük ayda, kar örtülü bu ovada
Utancımdan, hıncımdan yaş dökerek böyle,
Gamlı ve perişan asılı duracağım havada.
İkindiye doğru bırakıp kendimi
Bu küçük mezarların üstüne.
Bilmeyeceksiniz, perişan, çaresiz halimi,
Gül diyeceğim, gül diyeceğim, gül üstüne.
Yol kıyısında yirmiüç çocuğun mezarı,
Ah diyeceğim, ah dökeceğim yol üstüne.
Ceyhun Atuf Kansu
Ceyhun Atuf Kansu şiirleri