Cano
Ekmek, su kadar vazgeçilmez
Karadeniz kadar vahşi
Sansa deresi kadar karmaşık
Diyarbekir geceleri gibi kapkaraydı gözlerin Cano
Sen yanımdayken asi nehir gibi tersine akardı zaman
Sensizlikte her bir asır olan
Günler, saatler, dakikalar, saniyeler...
Katlanır uçardı zaman Cano
Ve sen kekik kokardın
Dersim gibi, ülkem gibi
Yıldız yıldız saçların dökülünce omuzlarına
Cizre semaları seni kıskanırdı Cano
Mermi sesleri duyulmaz olurdu
Sensizliğin gümbürtüsü kaplardı ortalığı
Ellerin göğsümde gezinirken
Cudi, Gabar gibi heybetin biter
Fırat, Dicle olur ayaklarının altından çıkardım Cano
Pusular, mayınlar
Sütlüceyi, Pınar Çayını, Çiçekliyi...
Yaviyi unutup Malabadi olurdum
Gözlerinin içine bakarak ölürdüm Cano
Söverdim
Munzur'un papatyasını
Pervari'nin balını
Şifa diye satanlara Cano
Dağlara
Dağlara döner haykırırdım
Allah, kitap, silah çarpsın ki
Seni çok seviyorudum
Hem de istemediğin kadar seni çok seviyordum Cano
Baran Rojhat
Baran Rojhat şiirleri