Şairler | Şiirler

Elli İki Gün

Alemlerin Rabbi olan Allah

Bir peygamber gönderecekse eğer yıldızlarla duyurdu bu haberi

Kamer menzillerinde üç yıldız doğar

Üç yıldız kainatı bu haberle müjdeler

Şimdi son kez doğacak yıldızlar

Müjde üstüne müjde, nur üstüne nur gibi

Şimdi son kez müjdeleyecek o son aziz peygamberi

Elli iki gün

Hanei saadette hüzün ve sevinç içice

Tesellisini bekliyor annelerin annesi

Eşini kaybetmiş hazin bakışlarıyla incisini bekliyor

Belki o minik kalp atışlarını duyuyor,

Belki gözyaşı döküyor babasız dünyaya geleceğin

Ama taşıdığı rahmetin farkındadır Hz Amine

Tam elli iki gün

Ve yıldızların da ötesinde hazırlıklar

Kuşlar bakışları ile mesafeler aşıyor

Kuşlar dünyadan çok uzakta ama hızla dünyaya yaklaşmakta

Tam elli iki gün var

Mekkeyi mükerremede bir felaket haberi

Yemen valisi Ebrehe Kabe'ye saldıracak

Abdulmuttalibin alınan iki yüz devesi

Mekke reisi develerini istiyor

Kabe'nin sahibi Kabe'yi koruyor

Ebrehe öfkeli:

?Onu bana karşı kimse koruyamaz diyor?

Kureyş'in ulusu son sözünü söylüyor

Ben ona karışmam....

İşte sen işte o

Elli iki gün var

Mekke halkı tepelere yürüyor, dağ başlarına

Mekke boşaltılı

Harem-i şerif mahzun, Abdulmuttalib mahzun

Kureyş'in ulusu Kabe'nin halkasına tutunur

İlahi dokunulmazlığı tehlikeye düşmüş olanları koru

Kabe'yi ve Kabe halkını koru !

Ve ardından o da yürür dağlara

Bir tek örtüsü kalır Kabe'nin

Yemen alacası bir örtü

Hane-i saadet yalnız ,Makam-ı İbrahim yalnız,Hicri İsmail,Hacerul Esved

Ve Kabe-i muazzama yapayalnız

Ve kuşlar ayak yapılarından belli ki sadece uçmak için yaratılmışlar

Bir yere kesinlikle konmayacaklar

Kuşlar hızla dünya semasına yaklaşmakta

Elli iki gün

Muhassab vadisinde Ebrehe'nin ordusu

En önde devasa bir fil

Ardında altmış bin sefil

Kabe'yi yıkmak için harekete geçiyor

Daha adımını atmadan fil Ebrehe'nin yol göstericisi Tufeyl yaklaşıp kulağına bir şey

Fısıldıyor:

?Mamud sağ ve selametle geldiğin yere dön?

Çünkü sen Allah'ın dokunulmaz kıldığı memlekettesin

Ve Tufeyl'de çekilir dağlara

Ve fil dizlerinin üstüne çöker

Orduda bir kargaşa, ne oldu bu file

Yönü başka tarafa çevrilince koşuyor hem de delice bir süratle

Ama Kabe'ye doğru döndürülünce yüzü, kapanıyor dizlerinin üstüne

Ucu sivri demirler sokuluyor

Mamud kalksın ve yürüsün diye

Ama nafile

Tam o esnada gökyüzünde Yemen tarafında bir karartı

Kaplara bir bulut gibi deniz üzerinden git gide yaklaşan

Yaklaştıkça netleşen bir karartı

Ve dehşetle açılan gözler ve sapsarı kesilen yüzler

Bir ses ?dayanabilecekseniz bakın? diyor

Çünkü gökten Ebabiller yağıyor

Yeryüzünde hiç görülmemiş kuşlar

İrili ufaklı ,bölük bölük, fırka fırka, birbiri ardınca

Başları vahşi hayvanların başı gibi

Gagalarında ve ayaklarında taşlar pişirilmiş çamurdan

Kanatları benek benek kar beyazı o ilahi nurdan

Ve alınlarında bir yazı ? El ?Kahhar? !

Belli ki azap için yaratılmışlar

İşte başlıyor azap

Ebreheyle altmış bin kişilik ordusu ve sicim gibi yağan taşlar

Taşlanmış yürekleri söküp çıkaran taşlar!

Elli iki gün var

Kabe yalnız değil, Kabe sahipsiz değil !

Ve haykırıyor Kabe

Hani nerde ordunuz, hani gururlanıyordunuz, hani nerde kaçış yurdunuz

Hem nereye kaçıyorsunuz

Takip eden ALLAH nereye kaçacaksınız, takip eden ALLAH

Bugün fil ordusundan bu azabı tatmayan hiç kimse kalmayacak

Ebrehe mağlup galib olan ALLAH

Biliniz ki sonunuz alevli bir ahdır

İntikam alanların en hayırlısı ALLAH ?tır.

Ya Rabbi bugün ve bugünden sonra eğer bir Ebrehe ruhu

Toplayıp ordusunu yürürse haremine

Ne olur Ebabillerini gönderme

Muhammedi muhabbetle dolu bir tek kalpte duruncuya dek

Gönderme azap kuşlarını

O gün dağlara çekilen halk nasıl korku içinde izlediyse onları

Bugün Ebabiller izlesin bizi...

Ve yeryüzü duysun sesimizi

Kabe'yi muazzamanın koruyucusu biziz

Çünkü biz ümmeti Muhammediz !

Ebabiller uzaklaşırken Mekke'den Kabe'yi muazzama gönüller sultanını bekliyor

Anneler annesi gülünü bekliyor

Tam elli iki gün var..

Dursun Ali Erzincanlı

 

Dursun Ali Erzincanlı şiirleri

 

Populer Şairler