Kara gün Dostu
torbada ekmek
ve kemerde kursun değil şiir
ama yine de
matarasında su
torbasında ekmek
ve kemerinde kursun kalmamışları
ayakta tutabilir
biliyorum
şiirle şarkıyla olacak is değil bu
dalda narı
tarlada ekini kızartmaz güvercinin gurultusu
ama yine de
dişler arasında bıçak gibi parlar kavgada
şiirin doğrultusu
göz gözü görmez olmuş
tek bir ışık bile yok
yürek bir yaralı şahindir
döner boşlukta
belki bir şiir
belki bir şiir kırıntısı
çalar kapımızı umutsuz karanlıkta
yoklar yüreğimizi
eğilir yaramıza
dağıtır korkumuzu
ve karşı tepelerden
gürül gürül bir kalk borusu
Hasan Hüseyin
Koca bebek
bu demir Divriği dağlarından
ben soktum ulan ben soktum
bu namlu Divriği demirinden
ben doktum ulan ben doktum
bu ak bileklerde bu kara kelepçe
ben dövdüm ulan ben dövdüm
ben dövdüm ateşlerde bu kelepçeyi
bu biçimi bu demire ben verdim
simdi kaysı çiçekleri tozutur geçer
simdi şarap düşer kızgın bağlara
simdi sevdiğimi alır giderler
güz oturur gözlerime dağlar uy
varalım diyelim ki heeeey diyelim
nakiscana duralım korolarla diyelim
heeeeey diyelim heeeeey
yıkılır bu düzmeceler yıkılır
köprüler kurulur aydınlıklara
gelir bir gün kasla göz arasında
en gizli tomurcukların ucunda gelir
ekmeksiz evin yalnızlığında
kınasız parmakların bakışlarında
uykusuz gecelerin ardında gelir
halaylarla çıkalım korolarla duralım
heeeeey diyelim heeeeey
bu namlu Divriği dağlarından
bu candarma benim kapı bir komşum
bu türkü benim türküm çoğalır kanayarak
kelepçemin karasında bir ak güvercin
ustam kessin ellerimi benim çocuk ellerimi
dağlar uy
uy dağlar
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil şiirleri