Mektup
bir günün akşamında yazıyorum sana
saat yorulmuşluğun dinlenmeye geçirildiği
gözlerin bulutlandığı bir zamanı gösteriyor
şimdi sessizlik karanlıkta uzayan gölge
içimde yerleşen bir yalnızlık duygusudur
an olur aşksızlık çöreklenir üzerime
o zaman onsekizlik yüreğimi ararım
gelsin isterim,sevsin isterim,coşsun isterim
çılgınca çarpsın,delice şeyler yapsın
uyuyamasın geceleri,sabahlara bağlasın akşamları
geçsin evinizin önünden yüzlerce kez
taşı olsun su içtiğin sokak çeşmelerinin
nazlı adımlarınla okşadığın kaldırımların
gelişinle bitmezse bu özleyiş acıları
özlemin hüzünle yüklü suskun gemisi
yağmurun rengine boyanmış limandan gitmezse
unutursa yorgun yüreğim korkusuzca sevmeyi
yaşamak eski anlamından düşmüştür artık
unutmadım kuğu gibi süzülüşünü karanlıkta
akşamdı yürüyorduk,havaya yalnızlık çöküyordu
yıldızların uçuştuğunu gördüm gözlerinde
geceyi ışıtıyordun,saçların rüzgar kokuyordu
sıcak soluğun değiyordu sesinin yapraklarına
ağaçların fısıltısıyla konuşurken sevdim seni
ben sana hep yakındım,sen hep uzaktın
sanki o içli akşamları hiç yaşamadın
her şey duruyor,sakladım gözlerinden kalanları
umudun sabahlarına yazdım artık adını
erkenden uyanıyor,bekliyorum seni gündoğumları
nerdesin ey kızıl güneşim,ey tatlı şafak
anladım sensiz olmuyor,olmadı,olmayacak
ya derin bir uykuya at beni
ya çık gel,içerim kurumadan,güllerim solmadan
bu kanlı çağ,katil zaman,canımı almadan
Celal Kabadayı
Celal Kabadayı şiirleri