Gecekondular
çocukken her şey güzel gelir insana
yağmur suları sızar kırık kiremitlerden
sel basar alt katları yerdeki yatakları
komiktir kurutmak ıslanmış kitapları
büyüdükçe gecekondulara benzer insan
dışında kalınan bir yaşamın içindesindir
ahlaktan, namustan, onurdan sıkça söz edilir
çünkü hepsi yoksulluktan erimek üzeredir
bütün köyler daha iyidir gecekondulardan
üstelik köylerde çöp patlamaz üzerine
ve yıldızlar daha parlak sular daha temizdir
kuşlar, çiçekler, dağlar da girer şiirine
aynı sokağın iki ucunda apayrı
yabancı bir dünyadır herkesinki öbüründen
biri iyi bir kısmet bekler biri iyi bir iş
çürüyüp giderler gecekondular gibi içlerinden
evde kalanlar, iyi para kazanamayanlar
gecekonduların çarpık yüzleri gibi
birbirlerine baka baka solarlar
biraz ötede kentin ışıkları delice yanar
yaşam kıyısında dolaşılan derin bir göldür
masmavi suyu, ışıl ışıl yüzü, renkli balıklarıyla
yüzmeyi çok iyi bilsen de yüzdürmezler
göllerin, denizlerin, kıyıların her şeyin sahibi vardır
çocukluğun aklında kalan tek gülüştür
çayır çimenden uzak, çamurlarla büyüsen de
belki kaval çalardın, türkü söylerdin, arpa biçerdin
ama sen, misket oynadın ve yutuldun
geç kalınmış bir başlangıçtır ayrılmak
küfü, kokusu, korkusu içine sinen gecekondulardan
kurtulmak yok, kurtulmak yok, kurtulmak
yaşamına silinmez izler bırakan anılardan
Celal Kabadayı
Celal Kabadayı şiirleri