Zehir
yalnız ben ve ellerim kalıyordu
uzun masllarda
evlerde o zamanlar anneler üzgün
babalar tövbeliydi
bir harf üşüyordu ağzımda
dilim daralıyordu
sokuluyordum bütün itirafların inine.
yolları gösteriyordum herkesin itimat beklediği aşklarda
oysa ilk yaz geçtikçe anlıyordum
hepimizin başkasının hayatı için hile
başkasının uykularını beklemek için hüner lazım
Ey yüreğimde kimseyi taşımıyan
ben bir iç kanaması gibi durmadan
yağan bir zehirle sınanmış bir yerdeydim hep
Hançerimde büyük bir vadiydi zaman
Konuşsam kimin günahlarına kül olurdum ki artık
anlıyordum.......... çünkü
her aşka susulan ahh ne kadar doğru
her yerda uykularki eskisinden yoksun
insanlarki bir şeyle ısrar ediyor
bu yüzden diz çöküpte sabır istedim
bir uğultuydu dünyada günlerimiz
bileklerde dolanan kanın sancısıda
Ey en solgun aşklarına bir intihar
borcu olanlar
ben fotoğraf çekiyormuş gibi duran
herkesin yanlış okuduğu bir kitaptım hep
sonun da gördüm hep bir yerlere koşuyordum
her inadı denediğim bir aynada yeniden konuşmaya
bir yerde beni affetmiyen kadın vardı nasıl olsa
nasılsa neyimiz var yıllar sonra
yeniden konuşmaya
sanki ölünce su dökeceklermiş gibi
sanki gözlerimde bunca hıçkırık dururken
nasılmış ve neden miş
artık sevilmiyor olmak
EYY yüreğinde zehir saklıyan ben
eve geç gelmelerin çoçuğu
kimselerin bilmediği bir dildeydim hep.................
Faruk Elma
Faruk Elma şiirleri