Albatros Yalnızlığı
Yalnızlık bir yarasa uçuşu
Gecede zehrini akıtır içime
Bir ebabil bir saka kuşu
Arar bulur beni
Belki de bir albatros
Mavi türkülerini söyler
İçime inen boğazıma düğümlenen
Belki de alır götürür beni
Uçsuz bucaksız gökyüzüne
Yalnızlık bir yarasa
Çarpar suratıma
Dağlar yamaçlarına vurur beni
İçime öksüz çocuklar oturur
Bir şiir düşer gönlüme
Gönlüm bir çöl esrarıdır
Kumlar gökyüzünün martıları
Rüzgar alır kanatlarına
Savurur uçurur düşürür yüreğime
İşte kum tepecikleri
İşte kumdan yapılmış evler
İşte testiler su içilen
Yalnızlığı bakraçlarında
Sararmış ekin tarlalarıdır yediveren
Bir çınaraltı uykusudur öğle üzeri
Bir tarhana tarlası damüstleri
Annemin elinden dökülen nakış
Yazmalarıdır genç kızların
Genç kızlar bir saman alevi gibidir
Yalayıp geçer suratlarını
Delişmen gençlerin
Ve yalnızlık
Bir ilkbahar dökümü
Çiçeklerin kokuların kaybolup gittiği
Bir hilale yasla göğsünü
Yıldızlar kıskansın seni
Zülüflerin anka kuşuna
Bakışların oğlak burcuna çevrilsin
Ayinler zülfü yari okşasın
Kalksın yalnızlık duldaları
Budalalar kahrolsun
Ve hercai yansımlar düşürülsün
Türküler söylensin nazlı dağlara
Ve ıtırlar adına
Bilcümle çiçekler adına
Yemekler kaynatılsın halaylar çekilsin
Bir aşkı memnu hikayesi yazılsın
Ve şöyle başlasın
Güzel mi güzel yiğit mi yiğit
İki dağın al yazmalı telli duvaklı bir gelini
Kartal bakışlı bahadır yürekli
Gören vurulur suda durulur cinsinden
Bir rüzgarın oğlu varmış
Çok şiddetli mi şiddetli bir rüzgâr çıkmış
Ardından fırtınalar karanlık bulutlar
Gök gürlemiş yer çatlamış
Dağlar ayrılmış birbirinden
Olan biteni gören olmamış bir daha
Bu nedenledir yandığım
Yeter yüreğime düşen ateş
İbrahim?de güle çevrilen ateş
Neredesin gel kuşandır beni
Yüreğimden kaldır ateşlerini
Yalnızlık bir ateştir
Kavurur tüketir
Külünü havaya savurur insanın
Gel yarasaları uçur yüreğimden
Yasla yüreğini göğsüme
Hilali başına taç
Saçlarını rüzgâr yap
Savur yalnızlığımı
Albatroslar götürsün gökyüzüne
7 Şubat 2000
Recep Garip
Recep Garip şiirleri