Yirmibeşe Bir Kala
Bir hayalin pençesindeyim artık
Bir yaşamın meddi cezir icrasında
Gerçekler yılların ırmağında giz
Ve içinde ömrümü topladığım valiz
Susuz kalmışken mecrasında
Karşımda varacağım deniz
Ömrün acı tebessümüdür belki
Belki de ömrün vedasında
Gurbetin ahtapotu doluyorken kollarını
Saat zembereğinde kasvet
Boşaltıyor yıllarımı
Hayat çetelem de suçlama çabasında
Kemerinin saracını
Atmış çengelini sıktıkça sıkıyor kıskacını
Sanık beraati telâşında ömür
Arıyor yargıcını
Oysa fiillerimin celladı
Çoktan kurumuş darağacını
Hani günün yirmidört saatti derdi
Hani gün yirmidört saatte biterdi
Her saniye derdime yeniden dert ekliyor
Kimileri aç,kimileri tok,çözüm bekliyor
İşte yirmibeşinci saat de vuruyor
Buğulu canda bin nefis
Bir nefeste soluyor
Kuruyor ırmak
Kuruyor diye nafiledir artık bağırmak
Kıyıda darası alınmış bir valiz duruyor
Gün yirmidört saat tırmanmış düzü
İşte yirmibeşinci saat
Yirmibeşinci saat de arıtmaz yüzü
Şimdi yalanlar
Gerçekleri sorguluyor
Sana göre bana göre ya gerçekler
Nerede
İki artı iki dört edecekler
Ne var ki sadece benim
Ve sadece senin bileceğin
İki artı iki dört edeni var ya gerçeğin
Birini kaldırmaya yetmiyor mu gücün
Unutma ki bir zamanlar
Dünya taşınırdı omuzlarında hörgücün
Bir veda tebessümü bir ömrü andığında
Gerçek-yalan toplanır bir hayal sandığında
Akıp giderken yıllar ırmağında biz
Gerçekten bir hayalin pençesindeyiz
Zehra Birsen Yamak
Zehra Birsen Yamak şiirleri