Masal Çağı
Şu mâvi dumanlı koyda
Bir küçük köy uyukluyor
Şu gümüş hâreli çayda
Bizim kızlar kilim yuyor
Geliyor tokaç sesleri
Yansıtır yamaç sesleri
Suyun aynasında tarar
Kızlar üç kulaç saçları
Yüzünüz şavkır sulara
Kalaylı bakraç yüzünüz
Oturun dinlenin biraz
Yok mu yazınız güzünüz
Öte geçeye geçmeyin
Çay bulanık su içmeyin
Güzellikten baç alırlar
Gül yüzünüzü açmayın
Şarıl şarıl çimdiğim çay
Çiğdem topladığım yayla
Artık rüyama girmeyin
Etmeyin etmeyin böyle
Aynı kaptan yenen yemek
Bin dudağın değdiği tas
Ah köyüm baba ocağım
Suyun zemzem taşın elmas
Dağlar ak saçlı bir dede
Doruklar pâre pâre kar
Tarlalar kırda seccâde
Kekik kokulu tarlalar
Gözümde tüter bacalar
Medet analar bacılar
Gençleri beni tanımaz
Duydum ki ölmüş kocalar
Zeynep elif suna gülçin
Fistanınız biçim biçim
Bir gün imeceye gelin
Bu derdi tüketmek için
Beni unutmayın sakın
Seven demez uzak yakın
Yitirdim köyün yolunu
Yamaçlara ateş yakın
Hiç sormayın nerde kaldım
Her yıl bir diyarda kaldım
Bir ifrit ağına düştüm
Bir kuş gibi darda kaldım
Yıkacağım evi barkı
Sıkıyor beni dört duvar
Niye söylediğim şarkı
Ulaşmıyor yâre kadar
Kuşlar geçer katar katar
Katılır ben de giderim
Kanat vermezse turnalar
Kolumu kanat ederim
Çamlıbeli tutunca kar
Uluşur dağda aç kurtlar
Bir kuş olurdu bir deve
Bacadan geçen bulutlar
Vurulmuş küçük şehzâde
Düşmüş doru küheylandan
Kimseler gelmez imdâde
Baykuş ötüyor ayvandan
Ninem nerde nerde masal
Ağzından bal akardı bal
Benim aslan çocukluğum
Yollar ayrıldı hoşça kal
Ali Akbaş
Ali Akbaş şiirleri
Ali Akbaş - Masal Çağı |
Ali Akbaş - Göç |
Ali Akbaş - Elif`e sözüm vardı |
Ali Akbaş - Aral`a Ağıt |
Ali Akbaş - Kazak Mezarlığı |