Dalgalarla Islanırken Tenlerimiz
Hava kararıyor
Sis alçalıyor
Deniz yükselip kabarıyor
Şimşekler çakıyor
Yakamozlar kayboluyor
Yağmur hafif çiseliyor
Dalgalar kayaları yalıyor
Belki birazdan yağmur yağacak
Gök gürleyip şimşekler çakacak
Belli ki fırtına kopacak
Eyvah!
Bulutlar denizin üstüne iniyor
Yağmur gittikçe hızlanıyor
Sanki gökten boşanıyor
Ağlıyor çocuklar anneler nineler
Sürekli havlıyor köpekler
Geriye dönmedi denizdekiler
Tedirginlik içinde denizciler köylüler
Rüzgar estikçe yırtılıyor yelkenler
Karanlık bastırdı kayboluyor tekneler
Fırtına yırtacak gökyüzünü
Dalgalar gösteriyor hırçın yüzünü
Selim dinlemedi dedesinin sözünü
Açıldı denize.
Gece yarısı oldu
Evler keder hüzünle doldu
Gecenin geç vaktinde
Baş başa otururken kayalıklarda
Sarmaş dolaş seninle
Umit kalmadı belki de
Çareyi ararken sevgide
Telaşeler kendini bıraktı sessizliğe
Tanyeri ağarmakta
Fırtınada görülmeyen ay` da
Yerini belki gözükmeyecek güneşe bırakmakta
Ufukta bir karaltı
Evet karaltı var denizin içinde
Sevinç ışıltıları köylülerin gözlerinde
Yaklaştıkça denizdeki cisim
Gözükmeye başladı Selim
Kurtulmuştu
Azgın dalgalardan fırtınadan
Sakinleşen denizin ortalarında
Yüzüyordu sanki balıkların kanatlarında
Dalga dalga kalktı sis perdesi
Havalara uçtu Selimi görünce dedesi
Bizi de korkuttu korkunç fırtına gecesi
Homurdanmıyordu artık dalgalar
Ağlamıyordu kayalar analar
Sakın sakın yüzüyordu balıklar
Uçarken kanat çırpıyordu bize martılar
Sakinleşmişti her şey
Güneş ışıltısına bıraktı kendini deniz
Dalgalarla ıslanırken tenlerimiz
Titriyordu ebediyete kenetlenen bedenlerimiz
Otelden seyrediyordu bizi belki de sevenlerimiz
Zekeriya ÇAVUŞ
Zcavus@mynet.com.tr
Zekeriya Çavuş
Zekeriya Çavuş şiirleri