Şairler | Şiirler

Levha IX

Geriye neyin boşluğu kalır, ihanet bizden ayrılınca Siya?

İhanet;
Madem ki doğuracağımız bir cansa
hançeri bugüne kadar neden taşıdık karnımızda?

Madem ki hakim mahkumdur gerçekte
neden bu yargılama? Cevap ver!

Madem ki tek hüküm kılıçtır hükümdarda
Cevap ver!

Madem ki ölenle ölünmüyor
gerçekte ip kimin boynunda?

Levha. İşte göğsünde yazılmış, kurumuş kandan siyah işaret,
o şarapnel çizgisi
dudaklarının kıyısında zamana ilişkin bir ayet, insana
ve asra

Siya söyle yalnızca kendine kapanmış kapıların şarkısını,
gecenin kanatları çarpıp dururken rüzgarda

neden gece eziyor yüreklerimizi Siya,
elin neden eziyor bizi

neden gözlerin eziyor ve kaynayan yüzümüz ekberin
seccadesi güya?

psusla dönüp he onu gösteriyor, kendini işaret eder
tanrı sürekli
neden harap şehirler ayrılıkların ifadesi Siya?
ayaklar alında kalan anı parçaları
tablet parçaları, ezilmiş taç yaprakları

ey eski öykülerin kararmış rengi

her şey bizden yola çıkıyor Siya, her şey bizden ayrılmakta,
düşen, her zaman düşlerimizi götürüyor, kavuşturmak için
en gidilmez uzağa

Zehirin sırrı ancak içilerek çözülür. Anla yüreğim!

Anla yüreğim! Cevabını bilmediğin tek soru ölüm mü?

Dene!

Levha. İşte toprağa yazılmış yazgın, binlerce yıl beklemiş tohum.
`taşta gül olmak için, taşta gül olmak için. `Anla!
Seninki siya, yolların yazgısı sonunda belirsizliğe varan sabah yazılan ve siste gömülü muamma,
Bir ilk bakışa veren kendini ve görünmeyen bir daha . Senin yazgın Siya.

rüzgara yazılan ve günlere ve yağmura

Levha. Çekip yazdın, yazdın, yazdın kanınla
Bütün aynaların buğusunda çizdiğin resim bu işte:
kendi kanınla

Ve şöyle dedin şehadet günü için:
Yine göreceğim, yine göreceğim, yine göreeğim o zaman
o zaman, ancak sadece gözlerim şehla...

Levha. her şeyi okumak mümkün, yeter ki dinmesin fırtına
her şeyi anlamak mümkün
toprağa kavuşmak mümkün Siya?

Levha. okuyucu gelsin. Kıpırdayan ilk dudak gibi kutsal
Hira`nın nemli duvarlarında
İçindeki Muhammed`i uyandır ve de ki, İqra!

Adalet nedir gerçekten? Söyle Siya, zamanın kadın
kuyumcusu
ey bir elinin kefesinde tutan ömrümüzü
bir elinin kafesinde ihanet dara...

Açıkla! Anlat! Çöz kilitlenmiş yüreğin sihrini
gül neden kızıldır, güzellik; demek anlatılabiliyor kanla?

Levha. Ey bin yılın gizi
çürümeyen söz, taşlaşmış zaman, kırılmamış gerçek
aşkın göğse gömülü sandığında

kara
kara

kara bir göz olmuş bakıyor tarih saçlarının arasında Siya?
Nazar bir türlü değmiyor bıçağa hiçbir boyunda körelmemiş kılıç
yüzyıl sabırsız hançer artık kınını parçalamakta...

Levha. Sessizliğin tamamlayıcısı, dediler, ey anlatıcı
sus artık, yorumla, anlattığın herşey şimdi pazarda, yarın
pazarda
ucuz cennet tasvirleri, aşılmamış yolların sulüsü mezatta

Yine de vazgeçmeyen hattatın duygusu
Bin zülfikar çizmekte çocukların kollarına

Levha. Ceylanların kaçışını yazdığımız senin derindir Siya
karnının gerilmiş gergefinde ferman, geçmiş mavisi

bir tuğra

Gövdene asılmış aşkın, o ölüm bildirimin altında
Siya, senin derine kırılan bir neslin soyacağı yazıldı.
Şehidler çetelesi tutulmuş bütün kollarında

Kürd Gr

 

Kürd Gr şiirleri

 

Populer Şairler