Üç Arkadaştık Biz
Urfalı Ali... Malatyalı Fahri... Bir de ben
Konyalı Ömer...
Üç arkadaştık biz
Ankara Fen fakültesinde
Üçümüzde esmer ve aynı boydaydık
Yani aynı `boydandık` Osmanlı torunuyduk
Karakeçili Aşireti`nden...
İhtişamı adreslese de soy sop faslımız
Sefaletten öte bir anlam taşımaz bugünkü ahvalımız
Küf, rutubet ve nem kokan bodrum katında
Dört çarpı dört adım bir odayı paylaşmaktaydık
Sabah akşam menemen yer
Posası çıkmış çayı kaynatıp kaynatıp içerdik
Erken kalkan neyi yakıştırmışsa onu giyerdi
İçten serzenişlerimiz bakışlarımıza yansısa da
Kimse tek laf etmezdi
Fahir hepimizden sonra kalkar
Onu beklemeyişimize küfrederdi
İntikamını akşama yiyecek bir şey bırakmamakla alırdı
Hasetliğinden olsa gerek içimizden en cılızı da oydu.
İlk önceden onu vurdular pusuya düşürüp
Sevgilisinin yanında hem de arkadan
Adamlıktan nasibini almamışlar...
Kara kıştaydık zemheri soğuğu vardı her yanda
Yün çorapları ben giymiştim... Postalları da Ali
Ona yazlık spor ayakkabısı kalmıştı
Takım elbisesinin altında nasıl sırıtırsa öyle
Sırıtıyordu ayakkabılar
En çok bu duruma kederlenmiştik
O günden sonra yalın ayak gezer oldum
Yani hiç çorap giymedim
Memleketinde defnettik cenazeyi
Orada da kurşun yağdırdılar üzerimize
Adamlıktan nasibini almamışların yoldaşları
Remzi ile Hikmeti de kattık
Asude bahar ülkesinde... İkisi de on sekizindeydi
On sekiz bahar yaşayamamış gençlikleri nehirlere aktı
Ali`yi okul kantininde bıçakladılar
On sekiz yerinden
Onun sevgilisi yoktu ama elinde simit vardı
İnadına bırakmamış simidi
Bakışları yüreğimize saplanmış hançer gibiydi
Kan denizine dönmüştü her taraf
Yakıp yıktık her tarafı... Marşlar söyledik ardından
Sonra sloganları büyüttük içimizde
Öç gününe yeminli...
Bir başıma kaldım Cebeci`deki bodrum katıda
Küf, nem, pas bir de nikotinle yordum
Tüm zamanları...
Günler su gibi akmadı
Aylardan Eylül mevsimlerden Sonbahar`dı.
Tutuklandım
Falaka boyunduruğunda yine çıplaktı ayaklarım
Böğrüme yediğim tekmelerle kan tükürdüm
Daktilo tuşlarında zabıtlara geçti ölümüm
Onlar çatışmalarda pusularda...
Ben işkence tezgahlarında bıraktık hayallerimizi
Üçümüzün de olmadı yüksek okul diploması
Serüven damarı pıhtılaşmış kan olduk
Alişan Satılmış
Alişan Satılmış şiirleri
e-posta adresimize mail atabilirsiniz.