İşkencede
Gökkuşağından bir sevgi aldım gönlüme
Yıldızlardan bir fahişeyi koynuma
Hiç söylenmemiş şarkıları söyledim günbatımına
Bulutları yastık yapıp başıma göklerde uyudum
Sonra birileri gelip kaldırdılar
Rüyamın en tatlı yerinde
Soğukluğunu duydum ensemde bir demir parçasının
Sıcaklığını düşündüm anne
Sırtıma vurulan her darbede
Darbe üstüne darbe yiyip
Yıkılmayan babam girdi düşüme
Gücüme güç katıldı
Sonra bütün olanlara rağmen
Umudumda sakladığım bir baş soğanı
Gözyaşıma bana bana
Kurumuş ekmeklerin eşliğinde yedim hücremde
Ne zamandır göremediğim oğlumu hissetim yanımda
Bir militen gibi kararlı ama terkedilmiş
`Baba kalk konuşalım` der gibiydi
Göstererek iğrençliği
`Baba kalk oynayalım` der gibiydi
Göstererek denizi
Sahile vurmuş yengeçleri
İstiridye kabuklarını yıldızları
Bilmem ne radyosunda çalarken Vivaldi`nin bir eseri
Tan atarken kucaklaştık dalgalarla
Tüfekleri çatmadık
Ateş yanmıyordu
Bai yamaç da değildi kamp kurduğumuz
Kimbilir
Belki tüfeğimiz de hiç olmadı
Öyleyse neydik biz, kimdik
Kim olmaya çalışıyorduk
Sanki ertesi gün hemen ertesi gün
Ulaşacaktık hedefe
Omuz omuza türkülerini söylerken kardeşliğin
Sonra tekrar geldi adamlar uyandırdılar beni
Uykuda bile düşünmene izin yoktu geçmişi
Elinde jop olan
`Kalk ulan orospu çocuğu` derken
Anam geldi aklıma eli nasırlı kınalı yiğit anam
Okula giderken en son gördüğüm gün
`Allah zihin açıklığı versin oğul`
Sesi çınlar gibi oldu duvarlarında
Ürktü zorbalar
Çırılçıplak soydular şimdi beni
İki kablo var adamın elinde
Şimdi onunla beraberim bir çay bahçesinde
Elelyim sokaklar bizim
Slogan atarcasına haykırıyoruz sevgimizi
Sonra yatağa uzanıyoruz
Birleşiyor dudaklar
Bizden öte
Bizden istekli bedenimiz
Delicesine bir şehvet bu aşktan öte
Vücudum inliyor bir büyük hazla
Haz acıya bıraktı yerini
Jop tepeme indikçe
`Konuş ulan itoğluit` diyor mavi gözlü adam
Öğretmenime benziyor
Hani bir coğrafyacı vardı ya
Ne çok severdi beni
`Konuşsana oğlum`
Vapur sesleri kapladı ortalığı
İstanbul cıvıl cıvıl
İnsanlar koşuşuyor üniversiteler boşalıyor
İşte ben de oradayım bak, siyah pantalonlu
Yanımdaki arkadaş Hukuk`tan
`Konuş ulan kimlerle ilişkidesin`
Unutmalıyım arkadaşlarımı
Hatta kendimi
Ben hiç oldum mu
Yıllardır yaşayan ben miydim
Bir daha çıkabilecek miyim dışarı
Sıcak bir çayla simit yiyebilecek miyim
Oğlumla top oynayabilecek miyim
Şiir yazıp sevebilecek miyim
Bir bayram namazına daha gidebilecek miyim babamla
Dönüşte
Mahallenin çocukları öpecekler mi ellerimi
Onlara bir gün evvel hazırladığım bahşişleri
Verebilecek miyim
Bir kurban bayramı daha
Yaşayabilecek miyim İstanbul`da
Adamın elinde ince bir şiş yüzüme sürüyor
Elindeki demirin ateşimi yüzümü yakan çaresizlik mi
Bir kova su daha döküldü başıma titriyorum
Bir piknik dönüşü nasıl yakalanmıştık yağmura
Babam annem karım oğlum kardeşlerim
Sırılsıklam olmuştuk
Ne güzel gündü ama
Sonra o en içten halimizle
O en güzel halimizle
Kaçıp herkesten gizli karımla
Sevişmemiş miydik yağmurun altında
Erkekliğini bastır oğlum diren
`Sokuyum mu lan bunu pezevenk`
`Bırak keselim erkekliğini hergelenin` dedi
Elinde jop olana
Kırdı meşrubat şişesini camını aldı eline
Evin karşısındaki boş arsada
Şişeler sıralı boş bir duvarda
Taş atarak
Şişe kırmaca oynamaz mıydık
Elma şekerine
Pamuk şekerine
Şekerlere
Birden Nazım geldi aklıma
`Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler`
Şeker yiyebilecek miyim acaba
Oğlum yiyebilecek mi
Bırak özgürce bir kuru ekmek daha yiyebilecek miyim
Karnım acıktı yine
Yoksa
Yoksa
Yoksa
Hayır
Sevdada da
Kavgada da
Tereddüt etmek ihanettir
Asla......diren
Baktım kurtuluş yok hayallerden
Bu kahrolası işkenceden
Umudumda sakladığım bir baş soğanı
Gözyaşıma bana bana
Kurumuş ekmeklerin eşliğinde
Yedim hücremde
Merak etme İstiklal savaşı gazisi Osman amca
Merak etmeyin dostlarım
Merak etme Ustabaşı Mehmet, küçük Süleyman
Merak etme Gavur Ali
Arabacı Yunus
Emekçi Erdal merak etme
Sevgili öğretmenin Refika Hanım
Bana direnişi öğreten
Şehit yuvası ülkem merak etme
Ödün vermeden sır vermeden işkencecilere
Direneceğim
Tek bir söz çıkmayacak ağzımdan
Yaşasın Özgürlük
Yaşasın Direniş`ten başka...
Muzaffer Gezer
Muzaffer Gezer şiirleri