Güneş Tutulur Arasıra
Güneş hem toprağı hem de poşuluyu yakıyordu...
Dürüstçe ama...
Oralarda güneş yakar....
Nasıl mutlu olacağım diye düşündümü hiç poşulu....
Kesin....
Ama nasıl mutlu olacağını bilmeye hiç vakti olmadı...
Hiç....
Beyaz ve mavi ne ne kadar yabancıdır onlara....
Hep sarı ve kahverengi yaşamları vardır...
Beyoğlunun arka sokaklarındaki gri yaşama tercih eder misiniz...
Bana sorma.. ben bilemem....
Zaman aslında bazen yoktur....oralarda...
Zaman aslında yakalanamaz buralarda...
Ya zamanı unutanlar Çinhindinde..
Geçmesi gereken bir olguysa ya..bazılarınca....
Süreli ve limitli yaşanmışlıkları olmadı hiç....
Bazen balık tutarken mevsimsel..
O da pek.... ne kadar tek boyutlu...
Kaldı ki çok boyutluluk bir muammadır zamanın devingenliğini yitirdiği mekanlarda...
Balık tutanla hayvan güden....
Zamanı ayrı hisseder...
Ofiste kahve molası veren için ise dayanılmaz hızlıdır....
Aşk ve sevgi zamanı hiç umursamaz..
Neden umursasın...
O zaten bağımsızdır..ve tutsak değildir...o'na
Zamanla tutunanı gördün mü hiç...
Zamanla avunanı...
Hep negatiftir aslında...
Sonsuzluğu hariç....
İlginç bir yaşam değil elbette
Bir sınır görevlisi için...
Pek sık kullanılmayan bir gümrükte...
Tüketilen zaman mı orada...
Yoksa yaşamın ta kendisi mi geçen sinsice...
Ama bazen de belli ederek..
Özellikle güneşin kırmızı renk aldığı akşam üstlerinde....
Hayıflanırız bazen ıskaladık diye...
Halbuki ıskalanan değil ıskalanmayan göz kırpmaktadır bizlere...
Nasıl da kör oluruz...geçmişimize....
Kimseler görmesin isteriz zayıflıklarımızı...
Bilmiyoruz ki yukarıdaki güneş tutulduğunda...
Diğer tarafa yansıtıyor tüm açmazlarımızı....
Karanlıkta bırakarak ve zamanı beklememiz gerektiğini yüzümüze
Vura vura.......
Neden konuşmak yetersiz kalır yazı hem de...
Neden bakışlar yetersiz kalır mimikler hep...
Neden bir bütün değildir tekler..
Neden sorgularız bunları..
Bak güneş tutulduğunda nasılda haykırıyor...
Görmüyor musun....
Tutkular karanlık yüzüdür sevdaların
Gece aydınlık yüzüdür zamanın
Zaman gerçeğidir yaşadıklarımızın
Anlamıyor musun
Bak güneş tutulurken nasıl bas bas bağırıyor..
Hiç bir ?zaman? beklenen olamaz
Hiç bir ?zaman? beklenemez
Hep değişerek gelir...
Güneş hep beklenenden biraz geç..
Biraz erken doğar...
Tırnakları sürtsede toprağa akşam ezanından önce varmalıydı köye...
Kanasada kirli parmakları..
Bu sefer yakalamalı şu akıp gideni...
Ne bilsin tam o sırada güneşin tutulacağını...
O oradaydı o zamanda...
Nereden bilsin..gidenin aslında geçmişi olduğunu
Sonludur türküleri
Sonludur şarkıları...
Sonludur tutulmaları onların....
Esas devingenliğin ve değişimin sonsuzluğu
Ve gerçelliğini inceleteceğim sana..
Ama....
Sen yok musun oralarda....
Mehmet Yüce
Mehmet Yüce şiirleri
e-posta adresimize mail atabilirsiniz.