Gidelim
Som hüzünden süzülmüş
Birkaç damla yanık acı
Sarsak adımlarına dolaşmakta
Ve sarsıla sarsıla ağlamakta koca bir gelecek.
Bu kaçıncı kurban verişin
Kana susamış adak yosmasına...
Düşler pul pul gümüşten bir balık sırtı gibi kaygan
Elle tutmak bir yana
Tenine dokunup kaçmakta...
Oysa gözünün önündeyken arkasını görüyorsun gerçeğin
O kadar şeffaf
Ve yanıltıcı
Ve asla tek değil
Çılgın bir güruh gibi üzerine çullanmakta...
Düşe dokunmak
Gerçeğin öte yanına geçme sanrısı
Ve gerçekte boğulmanın sancısına eşdeğer...
Köstebeğin keskin gözleri, koyunun keskin zekası
Ve bradipusun müthiş kıvraklığında şekillenmiş
Bir adalet buram buram kokmakta...
Ve bala bulanmış yapış yapış bir vicdan
Adı gibi garip sanal gerçekliğin içinde
Gözlerini kırpıştırarak şaşkın şaşkın bakmakta...
Ve delirium tremens son görevini yerine getirir gibi
Yüzüne karşı kahkahalar patlatarak
Ortalıkta dolaşmakta...
Şimdi geleceğe geçme zamanı
Yırtarak şeffaf yüzünü gerçeğin.
Ati-i istikbal ve ömr-ü hayat gibi tuhaf tamlamaların
Üzerinden Sergei Bubka edasıyla aşma zamanı...
Gidelim insan ırkı, yaratıkların soyu
Artık kimsenin seçme şansı yok
Bize verileni alalım ve gidelim
Tohumumuzdaki sadizmi, sonradan öğrendiğimiz kurmaca sevgiyi
Ve üremeye kodlanmış anlamsız varoluşumuzu
Alalım ve gidelim...
Alber Şarapçıoğlu
Alber Şarapçıoğlu şiirleri
| Alber Şarapçıoğlu - Denizin Bittiği Yerde |
| Alber Şarapçıoğlu - Ay Parçam |
| Alber Şarapçıoğlu - Yeter |
| Alber Şarapçıoğlu - Gidelim |
e-posta adresimize mail atabilirsiniz.