Sevdalarımız Bir Dert Olur
Gün gelir sevdalarımız bir dert olurlar
Panzehiri olmayan bir oğu misali
Damarlarımızda dolaşırlar
Acıların en onulması sararken tüm bedenimizi
Kimse bilmez, kimse anlamaz derdimizi
Geceler çöl olur mecnuncasına dolarsınız
Karanlıkların en derinine...
Halinizi anlayacak bir Leyla'nız dahi yokken...
Sevdanız, sevdalarınız bir melek gözde simgeleşir
Avuçlamak istersiniz bir gül yüzü
Yada şairin mısralarındaki şahika Sultanı
Zamansız doğan güneşler eritiverir karlarınızı
Kuruyan gözlerinizden yaş bile akmaz....
Kaybolurken Mehlika Sultan Kaf Dağı'nın ufkunda
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Sekiz genç oluverir ansızın sizinle
Ve gurbet başlar onlarla birlikte...
Şuh kahkahalar, şehvet dolu iltifatlar
Kulaklarınızı tırmalar
Kızgın bir kurşun gibi beyninize akar, akar...
Geceye, gecelere yumruk sallarsınız...
Anlamaz kutsal sevdaları
Damarlarında şehvet kanı dolaşanlar
Kanatırcasına yumruklarsınız taş duvarları
Gündüz çiçek tutan ellerinizle
Kanla yıkarsınız gül kokularını ıstırap dolu gecelerinizde
Ölümün bir nimet olduğunu düşünürken...
Gündüzün işveli bülbüllerine inat
Gecelerin yarasaları ile dost olursunuz
Yarasalar yudum yudum emerken kanımızı
Sesiniz bile çıkmaz
Sessiz bir ölümün pençesinde ağır ağır can veririsiniz
Çakallar, sırtlanlar bakışırken...
Uğrunda öldüğünüz sevdalar sesinizi bile duymaz
Bir çocuk hıçkırır mevtamızın yanında
Dostlarımız toplanır kabir başında
Ve sonsuz bir uyku başlar o karanlık çukurda
Örtün, örtün üstümüz dostlar
Örtün karanlıklar
Kulaklarıma toprak doldurun
Duyulmasın o şuh kahkahalar
Bir daha gelmesin sırtlan sesleri
Benden sonra sahipsiz kalacak o yüce sevdamı
Yanı başıma defnedin
Sevdam benimle toprak olsun, benimle yok olsun
İnsanlar, insancılar, Mehlika Sultanlar
O sevdadan ırak dursun...
O yedi genç yola bensiz koyulsun
Bu acılar, bu ıstıraplar artık son bulsun
Varsında şu dünya onların olsun
Mehmet Karataş
Mehmet Karataş şiirleri