Umuttan İnsan Yapmak
Kuytularda büyüttüğün,
taşralı umutlarla beklediğin
bir şeydi sevmek.
dokunmak çift yönlüydü,
yetişme telaşının toyluğundan
bilmiyordun
altmışikiden tavşan yapmayı biliyordun da
umuttan insan yapmanın anahtarı
yoktu elinde
gökyüzüne bağırmak geliyordu içinden
her daim
söylemek istediklerini
hayatının deltasına
daha biriktirmemiştin üstelik
hasretlerini dulda yamaçlarda korudun
ötü rüzgarlardan sakınırcasına
gizli bir hayat zannederdin sevmeyi
kaçırırdın,
saklardın gün ışığından
olmasın diye
çifte kavrulmuş çorum leblebisi gibi bakardın da sevdiğine
belli etmek ayıp sayıldığından
geceleri yatağında
kutsardın onu
beyniyle seven
yüreği ile düşünen
bir insan olmamıştın daha
baharın ilk günlerinde
önüne alıp bir erik fidesini
dostuna ömrünün arka sokaklarını gösterir gibi
dertleşmemiştin daha
bir alın kırışıklığı kadar efkarlı
uzun
uzak yollarda beklediğin
nazlı
narin bir gül yaprağı
yoktu henüz
?ateş mekanım olsun? diye yeminler ederdin
?en büyük parçanı karıncalar taşısın?diye küfürler
asıl küfür
içindeki erkeği kendinden
sevdiğinden saklamakmış
çok sonraları öğrendin
domatesler güneşte kızarır deyip
acının,
yokluğun,
yoksulluğun üstüne giderdin
aç kursakların gölgesi vururken yaşadıklarına
sabahın çiyine karışırdı
fırın işçilerinin alın teri
günün ilk ekmeğini alırcasına
buğusu üzerinde korkular biriktirdin
güler yüzlü bir sevgi
sevgili yerine...
elindeki yap-bozun son parçasının
sevgi
sevgili olduğunun
sessiz
ve
yalnız gecelerde
evinin seni hiç terk etmeyen duvarına
ağlarken farkına vardın
kırmızıyı maviden
maviyi paylaşmaktan
paylaşmayı almaktan
hep üstün tuttun
yine de tutuyorsun
Arnavut kaldırımları ile bezeli sokaklarında
üzerinde iğreti durmayacak masalsı,
çocuksu
ve
kıkırdak sevgiler
bekliyor seni
bir mesai duyarlılığına ihanet etmekten
korkarcasına çıkıyorsun
sığınağım dediğin evinden...
her köşe başında küçücük şaşırtmacaların
seni beklediğine dair inancını
hiç kaybetmiyorsun
doğum gününde kendine aldığın şaşkın,
minik,
kırmızı karanfiller kadar
garip değil
bu beklentilerin!..
belki de hep eksik kalacak bir yanın
ve
uğrayış olacak ömrün diğer adı...
Nevzat Tekin
Nevzat Tekin şiirleri