İndi Yüreğim Suya
Bu Truva yangını vurdu işte Babil'i
O narin ellerinden düştü yüreğim suya,
Bir jestini slogan sanan militan gibi,
Yüreğimde yangının sesini duya duya,
Bembeyaz ellerinden indi yüreğim suya,
O büyülü iksiri sunsa biraz ne olur;
İnci mercan ellerin, okyanus diplerinden,
Yangın şehirlerini tek tek geçer yüreğim.
Tsunami gözlerin, sarsıyorken derinden,
Sanki ellerin gelir okyanus diplerinden.
Devrimci hangi güçle sıkarsa yumruğunu,
İşte öyle bir ruhla büyütürüm adını,
Adın bir manifesto, bir Viyana seferi,
Bir nihan bulutuna dönüşen kızıl elmam
Pireneler içine saklamışım adını.
Hangi adresler bilir, hangi öyküler tanır?
Susuşunda facia önleyen bir kadını,
Söyle nasıl bir ateş, ya nasıl yangın oldun?
Nasıl estin de kırdın bir kuşun kanadını,
Ceza diye, kalbime kilitledim adını.
Mola yerinde kalmış yaşlı yolcular gibi,
Kaçırdığım vuslatın izlerini ararım,
Hayalin öyle nazlı, gözlerin öyle derin,
Saçların bir şelale, altında yıkanırım.
Baktığım aynalarda saçlarını tararım.
Dur gitme, düşlerini bende bırak ne olur,
Ne olur asırlarca yüzünü seyre dalsam,
Vardığım her adreste, girdiğim her sokakta
Aradığım her yerde yalnız sana rastlasam,
O beyaz ellerine uzanıp bir düş olsam
Adana / 2005
Mehmet Taştan
Mehmet Taştan şiirleri