Bunu Bana Babam Öğretmişti
Bunu bana babam öğretmişti,
Ne yaparsam dosdoğru yapacaktım.
Çünkü babam da öyleydi.
İlk önce bunu öğretti,
Sonra balık tutmayı...
Oysa,ellerin babaları,
Balıkları yakalayıp veriyorlardı çocuklarına...
Çaşılmayı öğretti babam,
Ayakta durmayı,
Kimseye eğilmeden.
Kendisi de öyleydi zaten.
Kırılırdı,yıkılırdı ama,
Eğilmezdi.
Ben doğduğum da,
Herkes babama;
?Artık sırtın yere gelmez?demişti.
Ben ikinci erkek çocuğuydum babamın.
Gerçekten de öyle oldu,
Gündüz köyde çalıştı,
Gece fabrikada,
Sırtı bir türlü yere gelmedi...
Sevgisini verecek zaman bile bulamamıştı bize...
Bizi hep uykuda öperdi,
İşten yorgun argın geldiğinde.
Bu nedenle babam işten gelene kadar uyumazdım,
Gelince de uyuyormuş gibi yapardım.
O bize sevgisini verecek zaman bulamadı,
Ama;
Çok şey öğretti,
Başta çalışmayı,mücadele etmeyi
Dürüst yaşamayı,
Adam olmayı öğretti,
Adam gibi sevmeyi...
O bize ayakta kalmayı öğretmişti,
Ama hayat zordu,engellerle doluydu,
Ayakta kalmakta yetmiyordu sadece,
Bazen koşmak,bazen coşmak gerekiyordu...
Hep düşündüm yalnızlığımda,
Hayatın anlamı neydi acaba.
Para mıydı? Yoksa mal mülk mü?
Herkes onun peşinden koşuyordu,
Önce para kazanmak için sağlıklarını,
Sonra da sağlıklarını kazanmak için paralarını harcıyorlardı...
Ama giden sağlık geri gelmiyordu...
Hayır hayır asla bu olamazdı,
Çünkü;
Babamın yıllarca çalışarak elde ettiklerini,
Bir gecede harcayanlar vardı.
Kiminde çoktu para kiminde yoktu...
Makammıydı yoksa mevki mi?
Yo yo bu da olamazdı,
Çünkü;
Her makamın bir üstü vardı ve,
O makama erişmek için herkes eşit haklara sahip değildi.
Hem onun yüzünden kula kulluk edenler vardı...
Sevgi olabilir miydi acaba,
Tabi ya neden olmasın sevgiydi,
Ama,
Sevgilerini de satanlar vardı,
Kimi için bir oyuncak,
Kimi için her şeydi sevgi.
Soyut bir kavram olduğundan,
Hep kötü niyete maruz kalabiliyordu...
Ne olabilirdi bu ?
Yalnız gecelerimde hep bunu düşündüm,
Işıkları söndürdüm,
Mum ışığında okuduğum kitaplarda aradım,
Belki bulurum diye...
Ama nafile...
Sonun bir karara vardım,
?Dürüstlük? tü,
Herkes dürüst olmak için eşit haklara sahipti,
Bir bedeli de yoktu dürüstlüğün,
Yeri geldiğinde dünyanın en pahalı şeyi oydu.
Ne alınabilirdi o, nede satılabilirdi...
Her şey onunla anlam kazanıyordu,
Kazanılan para,e dinilen mülk,
Yaşanılan sevgi ve mantık...
Çünkü bu dünya yalandı,
Ölüm vardı,
Kimsenin yaptığı yanına kalmayacaktı,
Dürüst olabilen,
Belki bu dünyada değil,
Ama,
Ebediyyen kazanacaktı,
Bunu bana babam öğretmişti.
(ZONGULDAK,TEMMUZ 2000)
Yalçın Kaya
Yalçın Kaya şiirleri