Şairler | Şiirler

İzmir`e Dair

Alsancak`taydım,
Ne aradığımı bilmeksizin dolanıyordum,
Dolandığım ne caddeler,ne de kaldırım taşlarıydı;
Ben düşüncelerime dolanıyordum.

Ben böyleyken..
Bir ses duydum,kaynağı başka bir insan olan;
Kaldırdım başımı,
Dolanbaçlı düşüncelerin arasından;

Bir demet gül uzandı,gül biraz dercesine,
Uzatan elin kaynağından;
İnsanca...
Hem de pek insanca;biraz taşraca,
Ama yalnızca bana.

Dedi;sevdiğini sevindirmek istemezmisin?
Dedim;kim istemez...!
Al o zaman dedi,bu benden sana...
İnsanca;hemde pek insanca;

Benim sevdiğim yanımda yokki dedim;
Çokmu uzakta dedi....
Tıkandım....!

Diyecektim bende sevgi kalmadı ki;
Utandım....
Ne kendimden,nede düşüncelerimden,
Onları bana uzatan kaynaktan;
Sadece ondan....

Utanarak uzandım uzattıklarına,
Utancım kalmadı,
Onlara ulaştığımda.

Ne batan dikenlerin acısını hissettim tenimde;
Ne de batacak olanları düşündüm;
Düşündüğüm aslında,
Şimdiye kadar düşündüklerimdi....

Kulaklarımla gördüğüm,
Gözlerimle işittiklerim,
Hep dudaklarımla söylediklerimdi....

Bir an baktım o insana;
Hiç kimseye bakmadığım kadar içten ve dıştan...
Anladım ki;
Bana insanca seslenen dudakları değil,
Kalbiydi...
Bana onları sunan elleri değil,
Gözleriydi....

Bana onları uzatan eller boş kaldı;
Dedim;
Bu boşluğu doldurmalı kendimce,
Elim gitti,
Kendince emin, cebimin derinliklerine

Alacağını alıp,geri dönmesini dört gözle beklerken;
Göremedim;
Bana bakan ellerin ve gözlerin kapandığını.

Gördüğümde utandım;
O insandan değil,
Hem kendimden,hemde düşüncelerimden,
Utandım...

Utancım,
Gözlerimle göremediklerim,
Dudaklarımla söyleyemediklerim,
Kulaklarımla işitemediklerim içindi..

Bedenimi bir titreme aldı,
Kafam yine düşüncelere daldı.

Tüm benliğimle hazırladım kendimi;
Gözlerimi görmeye,
Dudaklarımı söylemeye,
Kulaklarımı güzellikler işitmeye;

Gözlerim iki zabıta gördü....
Anlamlı değil,
Yalvaran gözlerle bakan ellerin önünde;

Kulaklarım işitti;
O dedi,ekmek param...
Taşraca!!
Zabıta dedi,görevim...
Ağırca!!

Dudaklarım söyleyecekti yapmayın...
Yapmayın....;
O gözler bir kere bana baksa;
Ama bakmadılar,
Kırılmışcasına..!

Kalakaldım orada,
Onlar ve Ben;
Tek başıma.....

Zabıtalar aldılar onları,
Suçluymuş gibi koydular torbalara;
Ağızlarını bağladılar,bir daha konuşmasınlar;
Sesleri duyulmasın diye;

Diyecektim,
Onlar insanları susturmaz,
İnsanların yerine;
Konuşur,ağlar,sevindirir.
.
.
Diyemedim...!
.
.
Ben,O ve Onlar kaldık....;

Alsancağın herhangi bir dolanbaçlı kaldırımında,
Onlar ağlamaya başladı;
Giden kardeşlerinin arkasından,
Bana inat yaparcasına....
Dikenleri daha bir diken batmaya başladı;
Sanki beni cezalandırırcasına...

O bakıyordu bana,
Acırcasına;
Ben ona bakıyordum,
Utanırcasına;
Bize bakıyorlardı,
Anlamamışcasına...
.
Onlarsa,
Bakıyorlardı;solgun ve yorgun kardeşlerine,
İntikam istercesine...

Zabıtalar sürükleyerek giderken onları,
Selam verdiler;
Az ötedeki silah dükkanının,
Sırıtkan sahibine...;

Bomboş ellerine inat,
Dolmuş gözlerle bana baktı;
Sevindir dercesine;
İnsanca;pek insanca...!

Utandım;
Ne ondan nede kendimden;
Bizden utandım...
Kendimce dedim;
Hayvanca;pek hayvanca...!

Aradan bir gün geçti;
Onlar göremedi günün geçtiğini;
Nereyemi gittiler?
Kendi cennetlerine;
Biz hayvanların giremeyeceği en emin yere...

Aradan bir hafta geçti;
Duydum ki....,O ölmüş;
İnanamadım,inanmamışcasına....
Dedim nasıl...!
Dediler iki gece önce;
Alsancağın karanlığında,
Senin durduğun yerde durdu o da....;

Durduğum yere baktım; şaşırdım...!
Sırıtkan silahçının yeriydi burası,
Silahçı değil,kepenkler sırtıyordu,
Silahlarının önüne geçmenin verdiği mutlulukla;

Bu mutluluğu neye borçluyuz dedim;
İnsanca;
Dediler;Ona....

Bir şey söyleyemedim,
Sustum......!

Sonrasında sırtını dönmüş Alsancağa;İnsanlara,
Elinde son onlarıyla,kepenklere destek olmaya;
Ansızın silahçı çıkagelmiş Alsancağın karanlığından;
Hayvan edasıyla....

Sanmış zarar verecek silahlarına;
Sormamış bile orda ne yaptığını...

Kepenkler uyarmaya çalışmış sallanarak
Rüzgarın desteğiyle;

O anlamamış;
Arkasını Alsancağa,İnsanlara dönmemesi gerektiğini;

Silahçı basmış tetiğe,
Kepenkler çaresiz kalmış,yıkılmış;
Kurşunun önüne geçemedim diye...

Kepenkler kucaklamaya çalışmış onları;
O amacına ulaşsın diye,
Onlar kopmamış ondan....!
Yığılmışlar hep birlikte;
O,Onlar ve Kepenkler;
ALSANCAĞA......;

Sustular;
Peki ya şimdi nerdeler dedim...?
O mu silahçı mı dediler;
Onlar dedim...
Şaşırdılar!
Birbirlerine baktılar,cevap veremediler.

Yıllar,ardında anılar bırakıp,
Hızla yeni anılara yol alıyor;
Ben yine Alsancak`tayım;
Ne aradığımı bilmeksizin dolanmıyorum;

Gözlerde anlam;
Kulaklarda bir ses,
Dudaklarda bir söylem;
Ben,Onları arıyorum....

Bulduğum zaman,
Artık utanmayacağım.....
Nedenmi??
.
.
CEVABINI
SİZDE
BİLİYORSUNUZ..........

Tolga Köse

 

Tolga Köse şiirleri

 

Populer Şairler