Rumuzu Nevhayat
bakışların değil
kelimelerin gücenikliğinde konakladım
ilk yazdı,erguvan çiçekleri açmıştı yalnızlığım
çil çil yıldızlar ışımıştı alnımda
yıllar sonra bir daha öpülesi olmuştu.
sesinden değil
hüznün mızıkasında tanıdım
ağlamıştın önce
sarmalayıp kelimelere gücenikliğini
bana gelmiştin
gözlerini hiç görmedim
hüznün lekesiz maviydi
yuvadan düşmüş kuş yavrusuydun
çıplak elle dokunamazdım
yalnız değildin
kokunda yoktu
incinmiş sevdanla geldin
hayatı konuşacaktık
hani şu yeni olacak olanı
sen kuralları koydun
ben kavramları
saçlarında değil
telaşların dalgasında gördüm
minik bir deniz kabuğunun
okyanusa özlemini
kendi avuçlarımla başlattım
akdenizde itakilere yolculuğunu
severiz ya arabeski
hayat bizi kurban ettiyi
hiç acaba demedik
hayatı bizmi kurban verdik
yalnızdım
kutupsuz penguen kadar
aşkla
hep yarına bağladım hayatı
çözemedim
şimdi
kanıyorum
dilime batıyor kelimeler
unuttum
bu hayatın hangi adı?
siz bilmiyorsunuz
dudak değmemiş türkülerim
susuyorlar şimdi
cinnetlik aşermelerle
aşklar geçerken şölenle
nadas kokuyor yüreğim
al bir duvakla
örtünüp dölsüzlüğümü
yaşama topallıyorum
bir umudu
tacizliyerek tenhada
çığlıklar atarızya
tutunacak dal kalmadı diye
işte ben
hep o dallarda takılı kaldım
hadi bir düş bul bana
içinde bir tutamlık dal olmasın
bir düş getir bana
arkasında yarın olmasın
tapınaklar
düşlerimizle paslandı
adına umut dedim
yarına iteledim hayatı
bir beden küçüldüm her yıl
bir beden büyüdü dünya
ben cüce kaldım
hayat bakir
eşeleyecek külüm olmadı
naftalin sürüyorum yıllardır
içimdeki mızıkcı çocuğa
yetişkinler gelmesin kokusuna
bekliyorum `godo` yu
çekelim
hayatlarımıza tutulan alkışları
uzat ellerini
`küçük prens`le baharlandıralım
hadi
bir oyun daha oynayalım
bu kez aklımızı aldatalım
şimdi sen
nasıl düşlersem öylesin
tıpkı hayat gibi
inadına mavi
darasız gökyüzü gibi
gecedir
ay ışığını hovarda yapan
düşerim
yıldızlarda firar kaldı.
Mehmet Çalık
Mehmet Çalık şiirleri