Nazlı Gülüm`,
Gözyaşlarıyla uyanırdı sabaha karşı
Ağlardı balkona çıkıp sabah ezanına kadar
Aklında hep tek düşünce vardı
hatta açıp baksanız görürdünüz yüreğinde;
`Hoşuma gidiyor nazın sevdiğim,
Yetmez mi artık.`
Serde erkeklik vardı, belli etmezdi ama
Her gördüğünde onu gözleriyle süzerdi
Duyurmazdı ama bir şiir okurdu sonra
Başka hiç bir kızı gözü görmezdi
Ve bir gün ağlamak yerine içti sabaha kadar
Sarhoşken bile üstündeydi ağırbaşlılığı
Ama kendine; seven her şeyi yapar
Dedi ve
Seni seviyorum diye haykırdı
Penceresinin önünde
Bahçesine bir gül tohumu ekti,
Şiir yazmaya niyetlendi
İki günde, iki kelime yazabildi;
`Hoşuma gidiyor nazın sevdiğim,
Sende seviyorsan belli etsen derim.`
Bahçede ki gül büyüdü
O`nun ismini verdi
Sonra döndü yağmurlu bir günde,
Güneşe baktı
Ve dedi ki; güneş bile edalı...
Gülü öptü
Ve kızın babasına gitti
Ben seviyorum dedi.
Baktı ki babası sertçe çıkıştı
Kimi seviyorsun diye,
Seni severim dedi
Yavaşça kalktı gitti.
Bir gün söyledi hislerini,
Kız; `olmaz başkası var` dedi
Gitti gülleri suladı
Ağlamaktan başka bir şey yapamadı...
Bahçesine bir gül tohumu daha ekti,
sevdiğini de gönlüne
bir gün dedi ölmeden,
Unutursa anam hayır duamı; her sabah ettiği
Ancak o zaman unuturum gülüm seni!...
Sezgin Çubuk
Sezgin Çubuk şiirleri