Gittin...
Gittin...
Döndüğümde iki mum yanıyordu odamda
lüzumsuz bir aşk şarkısı söylüyordu birisi
bilerek açık bırakılan bir telefona...
İnce ve uzun saç telin duruyordu küllükte
içtiğin sigaraların izmaritleriyle yan yana
sonra ucu yakılmış bir kağıt,
boş bir su bardağı
ve de yüz yüze durmuş
oturulmayı bekleyen bir çift sandalye...
Derince bir nefes aldım içime
kokunu alamadı burun reseptörlerim
boşa gitmesin diye nefesim
yanan mumlara üfledim istemeye istemeye!
Kalktın gittin...
Oysa henüz oturmuştuk sevişmeye
esirgeyecek gözlerin artık kendilerini benden...
Küllüğü boşalttım çöp kutusuna hemen
saç telini yaktım canını acıtım hesabı
kızgınlığımı bulanık eski bir aynaya kustum
kapadım telefonumu
sustu kendi kendine müzik
sana dair ne varsa sildim hayatımdan
bir tek,
birtek öpüşün kaldı
dudaklarımın arasından...
Doktor
Doktor şiirleri