Böyle Demir Almayacaktın Şehrimize
hani bırakacak ve gidecektin o leylim yollarda
böyle demir almayacaktın şehrime
o boğulduğun çocukluğumuzun nehrine
sen
gençliğimin gençliği
anı defterim
bir kuple acıklı şarkım benim
şimdi hüseyni biraz hüdavendigar
dolaşıyorum eski istanbul sokaklarını
eski aşkları, solmuş arnavut kaldırımlarını
çiğneyip geçiyorum yalnız gölgemle
boyunduruklu mısralar neye yarar bilmiyorum
ama sen yok olmaya yüz tutan
yok olmamış sevdaların kadınısın
kimliğin yanı başımda hayatı süzüşünde yazılı
yazman başucumda
çekmeceme uzanmış boyluboyunca naftalinli
ilkbaharı yaşamadım senle
hep sonbahar...
ve sen
ve sensizlik
ve seninlik
vakit sıcağın soğuğu kucakladığı
güneşin, inadına yeşili beslediği
inadına sevdalara çiçekler yetiştirdiği vakit
saçını topluyorsun salına salına
yaş var on
rivayetler onbir
o uzun saçların uzuyordu çocuk yüreğime
sarmal dolanıyordu salkım saçak
anadoluda başladık
sen ve seven
sevilen ve ben
yani biz
istanbul yollarında aşka takıldık
bilemezdik son duraktı bu durak
taşı toprağı altın şehir
oldu taşı toprağı aşık şehir
sultanahmetin geniş yer taşlarında
yürümek ve özgürlüğü işte böyle birşeymiş
diyerek tenefüs etmek
benim için ne demek
özgürlük için ne demek
sultanahmet için ne demek biliyor musun?
biz okulu bitirmedik
okul bizi bitirdi deruni
geri döndük uzatmalıda olsa
öğretmeniz artık
küçük talebelerim... herbiri ben
herbiri sen ve uzun saçların
hala ben sana aşık....
hayallerin vardı, seni sevdiğimi bilmeden
`memleketimde pişmeliyim pişeceksem` diyordun
sonrası hayatın sana hazırladığı
en olmazın bile
`olur` deyince olduğu bir gelecekti
senin dünyan, senin doğruların
ve gidecektin umarsız leylim yollarda
o dünyada olmak için
doğrularını yanlışta olsa yaşamak için
yaşamayı hiç bildim
hiçi sensizlik
her hafta sonu çocukluğum diyerek
çocukluğunun seni çağırdığı yere gittin
azrailin sana şiir okuduğu
o uzun saçlarını ilk gördüğüm yere gittin
ne eve sen döndün ne de herşeyim
hani bırakacak ve gidecektin o leylim yollarda
yazmanı nehirde süzülürken
seni mezarda büzülürken mi bulacaktım
böyle demir almayacaktın şehrimize
dayanamıyorum
geliyorum yanına... nehrimize
03:59 Perşembe
28 Aralık 2000
Ahmet Öztürk
Ahmet Öztürk şiirleri