Gökyüzünün Aynaları
Aynalarıydı,
Durmadan savrulup,çarpışan kendileriyle.
Niyedir hep aynalarda sakladık,en tarifsiz hayallerimizi.
Oralardan gördük kendimizi,ve küçüklüğümüzü.
Onlar ki gökyüzünde yapışmış dururlar,
Her bakışımızda parlayıp sönen,
Yıldızları sanırdık gözlerimizi.
Suretimizden her kaçışımız bir gökyüzü,
Her ayrılışımızda rüyalarımızın,
En hatıra gelmez anlarını gösterirdi bize,
Utanırdık.
Sonra yeniden yakalanırdık ,
Yeniden,yeniden..
Utancımız tenimizde,
Sökemediğimiz bir sicim gibi otururdu bedenimize.
Ey aynalar,
Gökyüzüne bir mahşer karanlığı indiren,
Seyirsiz bilinçsiz uyanışlarımız.
Şimdi ayırt edemiyoruz gerçeği.
Cahilliğin korkusuyla soruyoruz.
Yerde miyiz,gökyüzüne çakılırken.
Yoksa toprak sanıp anlamını,
Uçmaya çalıştığımız,
Kanatsız sürüngenleri miyiz,
Utancımız derimizde.
Her havalanışında çakılırken gökyüzüne ,
Kanatları neden açılmaz bir kırlangıcın?
Ve neden çatlamaz yüreklerimiz gibi aynalar?
Yeryüzü suretini taşıyor şimdi aynalar,
Mevsimleri,ve kuş ölülerini taşıyor.
Artık ölen kırlangıçları aynalara gömüyoruz.
Yeryüzünde çırpınışları,aynalarda ağlatıyoruz.
Ve biliyoruz artık nedenini,
Sadece aynalarıydı gökyüzünde saklayamadığımız,
Utancımızın..
Gerçekleriydi,
Kaçıramadığımız acımasız yansımalarından.
Aynalarda kaldık,
Gökyüzüne saklandık.
Değer Ulaş Turan
Değer Ulaş Turan şiirleri