Cezayir`de Tören
Kapadım perdeleri kayboldu
Duvarları saran ayışığı ve magrip sokakları
Yeşil damarlarında som mermerin Seyyit Yusuf`u
Arayan ilk kanlı boğa
Kayboldu Endülüs kumsalları kolera veba
Zafer kuşunun kanatlarına beyaz
Ürperen eteklerini vurarak geçen
Bab-el-oued ölüleri
Kayboldu
Sahra`da kızıl bir ırmakla işleyen yazın
Değirmeni sanki birden durdu
Sanki bir ölü zaman sanki bitmez tükenmez top seslerinden
Sonra gelen sağır gökyüzü
Geniş sömürge yatağında uzun
Bir uçuş düşü gören kaptanın tüm motorları
Havadayken durdu sanki
Anısız bir çöle karışıp gitti
Kahkahanın küçük dereleri ve sevdiğinin
Ada camaşırlarını yıkayan kızın
Türküsünün sarışın ve tüylü ağzı
Kapandı
Bütün yolculukları unuttum birden bir kaçağın
Garlardan alanlardan limanlardan topladığı
Biraz kurumla kararmış ve yeni sevinçlerin gümüşleriyle
Parlatılmış anılarını unuttum
Unuttum birden arduvaz trenleri deniz manastırlarını
Donmuş votka ırmağını gece güneşi kulelerini portakal
Çicekleriyle donanmış kentlerin şimdi kupkuru
Dallarına kırlangıçlar gibi tüneyen
Geçmişini tutsağın
Unuttum
Son bir şey direniyordu ama silindi
Ormandan savandan çölden dağlardan
Pencereme bakan bir çocuk yüzü
Sırtında bir regal ve ayağında
Ermiş Sylvestre`in keten çarıklarından
Koca Afrikanin yüreğine dalan
Lacivert çuha şandaylı keşişin
Tozlu ve yıllar süren bir ayın için iğdiş ettiği
O esmer çocuğun yüzu de
Silindi
Artık törene başlıyabiliriz
Onat Kutlar
Onat Kutlar şiirleri