Sen İstanbul musun?
Sen İstanbul musun?
Gözlerin martılı sabahların yolcusu
Avuçlarımdasın soğuk sabahlar gibi
Avuçlarımda çisildiyorsun
Günahlarımın bedeli diye çıktın karşıma
Nasıl olsa gelmez pencereme sabah,
Yak bütün perdelerimi
Uzun tırnaklar arasında ağlıyor bu şehir
Sen İstanbul musun?
Beynimde topaç döndüren
Fırtınalar koparan çocuk diyelim gitsin!
Ölümü düşlemek yasak bahçelerinde
Sen ay gibi yarım bakarken,
Ben yine yüreğimden vurulacağım
Yine başkaları ölecek yerimize
Sen misin her akşam,
Tırnakları sökülen şehir
Sen İstanbul musun?
Bir karanlık çizdim martılara
Bir düş uykusu kadar masum
Saklanıyorum, ihbar edilmiş yüreğim
Hayatın en kuytu köşelerinde
Saklambaç oynuyorum kaderimle
Şimdi en kolay bulacağın limandayım
Sen misin o erguvanın yaprağından bakan
Ve sıkıldıkça tırnaklarını yiyen şehir,
Söyle bana İstanbul musun sen,
Sen, istanbul musun?
- Sen İstanbul`dun belki
ve bana gözlerinde ölümü düşünmek bile yasaktı! -
İdris Elibol
İdris Elibol şiirleri