Sultanım
Sultanım dedimde kıymetin bildim mi?
İstemediğini, dünyamdan sildim mi?
İsyanlar son bulunca kaldırılayım,
Bir defa görün param parça olayım...
İzlerin var, halen yorgun toprakta
Seneler, ayrılığınla çoğalmakta,
Fanilerde, tutunacak görmüyorum,
Anlatamadılar, yinede hep sordum,
Hizmetkâr olalı insanlık bir yudum,
Geçiş yollarında tıkandım sultanım
Ardından, takıldı çağlar çakal çengellere
Kendimi hatırlamam, az değil geçen süre,
Sahadet vardı bir yanda bu asırlar nere,
Umarız bu devir onun yarısına ere...
Gündüzün bahanesi güneş, gecenin ki ay,
Bahane sen olunca, bu dünya bile saray...
Her cümlemin muhakkak bir kelimesi sana,
Nura muhtacım, var olduğumdan bu yana,
Akla gelişinmiş derman, dost arayana,
Aklıma ateş düştü dosta yandım sultanım...
Sana varmam mümkün mü bu gencecik yaşımda
Bin gençlik feda ederdim görseydim karşımda
İhtimal, hülyalara takılmaktı muradım
Hayaller reddetti gerçekten silinsin adım
Bulurum yerle göğün sığacağı bir şişe,
Adaleti vuranlar karşı gelir bu işe
Bilinmeyen sebebi sonuca bağlayansın
Dolaştım bahçende peki kime ayansın
Komşun, mesrur ruhlar saadetle yansın
Kıvılcımla, asırlarca dolandım SULTANIM...
Duymadığın ezik sesim göğe ersin diye
Belki bir yıldızla ansızın düşersin diye
Uykuya kiralanmış vaktimi yedekledim
Tohumlar şevkle yğgmuru, ben seni bekledim
Kalk seslerine, katı muhalif olunur mu?
Yumuşak zeminlerde kazanılan onur mu?
Denileceklerin zerresi dahi has külfet
Birleştiğimiz tek nokta, ayırıcı afet
Yüzüm tutmaz ama hatrı olan için affet
Affedilmeden, narlara bulandım SULTANIM
Aeb
Aeb şiirleri