Şairler | Şiirler

Ab-ı Hayat ve Silifkeli Hacer AYDIN

Güzelliğin tarlası; Hayat
Hayatın en nadide gülllerindendir; Hacer!;

Yaşamak `Zor iştir` derlerdi
Bildiklerim
kolaymış meğer yaşamak
ve bir yönüyle Hacer`i Hacerden ötesiyle
tanımak

Zormuş meğer hayatı yaşamak
ve Hacer`i hayatta tanımak!

Eşyanın esrarını arayanlar
Haceri tanısınlar yaşamlarında
Hacer`de Hacer`den ötesine baksınlar;
Ab-ı hayatın seher yelini hissederler...

Ben Hacer`den ötesini yaşadım
bir zamanlar; Hacer`de....
Yaşamanın anlamına vardım!
Ve bir de Hacer`de Hacer`i yaşadım
Kâbûslara döndü hayat hikayem!
Ne kadar zormuş güzelde aldanmayı yaşamak

Hacer`i sorsalar bana,
O`ndan ötesini arıyorsan `Bul, O`nu!` derim
Lakin sadece Hacer`i istiyorsan
`Arama boşuna!` demekle yetinirim...
İki Hacer vardır
Bilirim;
Biri Ab-ı hayatı anlatır gülümsemesiyle
seherlerde güzeldir o
hayallerde tatlıdır gülüşleri
kanayan yaraya merhemdir
bakışları, güllerde...
Hz. Aişe`yi hatırlatırdı bana
belki de bunun için sevmiştim O`nu
belki de O`nu sevdiğim için
hatırlardım Hz. Aişe`yi....
Kesin bilemiyorum
lakin bildiğim ab-ı hayatı öğretmişti bana
O`nunla geçen zaman

Tanıdığım ilk günde
kararsızdım
sevmeye kadını
kadın mı omalıydı hayatımda
yoksa hayatım mı kadınlı olmalıydı?
Kestirememiştim
kaderin cilvesini
Ve bir gün bir Allah Dostu
`Kadın seni Allah`ı zikirden alı koymasın!` dedi
Ruhaniyetinin tılsımıyla
Pek anlamamıştım tılsımını Dostun
Lâkin zaman
ve yaşananlar gösterdi ki
`Kadın beni Allah`ı zikirden alı koydu....
Ben yanılmışım
Mevlâ`dan Hacer`e yönelmekle
Hem Hacer`i kaybettim, hem de.....

Keşke; Mevlâ`da kalsaydım ve...
Hacer benim için hâlâ hayal olsaydı da...
Kaybetmeseydim Hacer`i ve de....

O`nu ilk gördüğümde
zaman mekana gebeydi
asra hediye edilecek gibiydi
bir yeni aşk!...
Ve bir mâzi
âtînin habercisiydi sanki..
Yarım kalacak diyordu, mâzi
Âti sancılanacak...
Izdıraba gebe kalacak bugün
dün inkisara tutulacak!

Ve öyle de oldu;
Şimdi mâzi
hayallerin ve hatıraların ızdırabında
bugün; mazinin ağlamasında
ve de âti sancılarda...
kayboldu âtinin ab-ı hayatı...

Kimlerdedir kimbilir şimdi?
Ve sen ey mazinin hayal kızı;
Âb-ı hayatı bekleyenlerin yıldızı;
Evet sen başkasının olduğun gün;
ne sen benim olarak kalacaksın,
ne de ben....

Anlamı kalmayacak belki de;
yaşanan o ilklerin
üşüyecek ve titreyecek iliklerin
kan damlasında yitireceksin yeniden
beni terk etmene sebep olan hayallerini
yeniden yıkılacaksın
yeniden hayallerin sönecek
göreceksin ki;
sana getirilenler sende aranan ab-ı hayatın kaynağıydı...
Bir türlü anlayamadığına yanacaksın
o ilk günlerde erkeğinin döktüğü gözyaşlarını
keşke , diyeceksin:
senle kalsaydım ve
cennetin kokularına dönüşecek yarınlar için
ölenedek mânâ için
aşk-ı ilâhi için
ağlasaydım...

Ama o gün Allah için dökmediğin
ya da garipsediğin sevgilinin gözyaşlarını
sen karşılaştığın meşakkatler için dökeceksin
bir de bakacaksın ki;
Ağlamak anlamını yitirmiş
cennetetn kokular ve vaadler getiren ağlamalar
Halil İbrahimle gitmiş!...

Havva`ya sor;
neden ağlamıştı Sağlık Ocağın`da
hiç böylesine duymuş muydu;
O habib-i Peygamberi
bir başka ağızan
bir başka kitaptan
bir başka rayihadan...
Eminim ki;
Cevabı `Hayır!`

Evet sen de,
evet demek için benden gittiğin şeyleri gördüğünde
bende olanları bulamadığın için `Hayır!` diyeceksin...
Ama anlamı olmayacak `Hayır`larıyın ve GÖZYAŞLARININ!`

Söylesene kim ağlar;
bir vakit sabah namazına kalkamadığının ızdırabına
kim döker senin için
cehennemin haram kılındığı gözyaşlarını?
Kim kendinden geçer senin için
Namazlarında;
`Bize hidâyet ver, Yârabb!....`
derken ve BİZ olmanın anlamını kim yaşar bu günde
İnsanlık heveng heveng
sen-ben savaşının meydanına koşarken
kim döker kurtuluşun için
günahlarıyın keffaretine
kendisi için dökmediği göz yaşlarını...

Elbette benim gibi ;
Hacer`de Hacer`den ötesini yaşayan
Ab-ı hayat arayıcıları döker göz yaşlarını...

Ama sen belki anlayamamışsındır hâlâ
bir kadın nedenkendinden ötesi için sevilir
ve uğruna seherlerde gözyaşı dökülür?

Bende bulacaklarını anlaman için sor,
Havva`ya
Dememişmiydim ona
`Madem sevecek kalbin,
Allah`ı sevmeyeni sevme
Eğer sevecekse kalbin
Allah`ı sevsin
veyahut
Allah aşkına sevsin
sevilmesi gerekeni!...`

Dinlemedi,
hali nice sor, öğren
Allh-ü âlem; kan ağlıyor
sevdiğine ve seveceğine...
N e dünyası kaldı ne ahireti;
Belki farkında değildir
belki de söylemek istemez
ama öldüğü gün haykıracak mezar taşı:
`Keşke Halil İbrahimi dinleseydim!` diye
ama dönüşü olmayacak mezarın
Faydası da olmayacak
mezardan beriye döktüğü gözyaşlarının!...

Belki de kurtuluşu olacak
Peygamber`den verdiğim haberle döktüğü gözyaşları...
Sen de arayacaksın Hacer;
Yitik mâzide
gelmeyecek âtiye bıraktığın beni
`Dini baskı yapıyormu ha!`
Mezarda göreceksin
Dinin ne
ne olduğunu gözyaşının!
ANLAYACAKSIN HACER
Anlayavaksın
Ve Yaşamana ağlayacaksın
Ağlayacaksın ananın haline
babanın haline
haline arzularıyın
ve umursamadan seyrettiği
düğünlerdeki göbek atanların haline!
AĞLAYACAKSIN....
Ama yine de duam:
Cennet-i âlâ`da gülmendir!
Ben senin hesabın için hâla AĞLIYORUM!
(2000-Akseki)

Halil İbrahim Deveci

 

Halil İbrahim Deveci şiirleri

 

Populer Şairler