Vardır

`Ben döktüm esrarımı, sırlarım ifşa oldu,
Ben, bir güzele yaver, güzelim paşa oldu!`
*
Ey bülbül açma her sırrını güle,
Her gülün bir dikeni de vardır.
Aşığım deyip sır verme her güzele,
Güzelin elinden elem çekeni de vardır.

Akıtma kalbini güzelin gönlüne,
Güzellerden başkasına akanı da vardır.
Güvenme her bahçenin açan gülüne,
Her bahçenin bir diken ekeni de vardır.

Yalnız bir güzele bakmasın gözler,
Her güzelin bir başka bakanı da vardır.
Bir tek güzelin aşkıyla dolmasın özler,
Her aşığın bir bel bükeni de vardır.

Sevince sevileceğim sanmayasın,
Her güzelin bir sille çakanı da vardır.
Her gördüğün güzelin şavkıyla yanmayasın,
Aşıkların sevmekten dert çekeni de vardır.

Erim diye güvenme erkekliğine,
Erlerin bir güzele diz çökeni de vardır.
Hiçbir fani güzeli alma benliğine,
Her aşığın içine kibrit suyu dökeni de vardır.

Güzelde gül-i zârı görüp güle güvenme,
Her gül-i zârın bir ayrık dikeni de vardır.
Ben, Aşığım Arkadaş? diye övünme,
Aşk bağının dert çekeni de vardır.

Nazlı nâzlı yürür sanma her güzeli,
Bu güzellerin elbet bir sekeni de vardır.
Fazla haykırma;Aşığım!.. Diye, sanırlar deli,
Güzellerden okşarken bir sokanı da vardır.

Masum sanıp yanma bir güzelin aşkıyla,
Her aşığa bir teneke kuyruk takanı da vardır.
Gönül köşkü varken uğraşma elin köşküyle,
Güzellerden Gönül Köşkü yıkanı da vardır.

Masum tebessümler kandırmasın seni,aşık,
Güzellerden gül sunarken gül-i zarı yakanı da vardır.
Ek beni diye yalvarırsa gül... Gül alışık!
Hep ekilir sanma gülleri elbet bir ekeni de vardır.
(Tuzluca-1998)