Davet Var...

Benim nazlı yârim!
Bir kulak dayasan,
maverâdan ne sesler geliyor!
Hacer`i çağıran nağmeler yükseliyor...
Arş-ı âlâ`nın esrar yerine
Hâlâ yaşlar gelmez mi gözlerine?
Canım...Bir tanem...
İşte o âlemdedir asıl yaşamak
Heran Hakk`ın cemâline bakmak!
Bakıp bakıp mest eylemek kalbi!
Nice sevgili kulu le Allah`ın...
Hasret o yerlerde biter,
İnsan asıl O`na duymaz mı hasreti?
Bilirsin, ne sonsuzdur O`nun rahmeti!
Ananın şefkati, O`nunkinin yanında zerre..
Rahmet nazariyle tecelli etsin bir kere;
Ne dert kalır be de gam...
Anlatamam ömür boyu mest olup, sevinçten ağlasam..
O`nun rahmeti gazabından üstün!
Anlayacaksın O`na vardığın gün!

Hacer`im kulak ver Yunus`lar;
Doğruluğu onlarda gör ve ara;
`Zmana onlar beygir diye bierler,
Bu âlemde binip öbür âlemde inerler!`
Riyadan bucak bucak kaçar ve sinerler!
Tasavvuf yolcusu o nûr erler,
Seni çağırıyorlar Hacer`im, seni...
Koş...Koş, ardına bakmadan koş!
O âlemde nûr ile olsana sarhoş,
Göz yaşında yaşamanın zevkine er!
Evliyalar gönül açmış seni beklerler!
Keşke bana da açılsa idi o gönüller...
Göz yaşı deryasında boğulurdum!
O erenlerin kapılarına köle olurdum!

Ey benim Hacer`im!
Sen kutlu kulsun ki, seni çağırıyorlar!
Ve geliyor Maverâ`dan bir nûrlu rüzgâr!
Bin o rüzgâra, git âlemin ötesine...
Kulak ver, seni çağıran nûr sesine!
O sesler, her saniye nûr ummanına dalmışlar!
O sesler, cennet suyu ile yıkanmışlar!
Ve yine nûr havlularıyla, zikirle durulanmışlar!
`Anlamıyorum Halil`im!` deme,
Anlayacağın günler de gelecektir!
Bana anlatacağın günler de....
Ben, bir elçiyim, haber getirdim erenlerden!
Seni çağıran Muhammed-î(s.a.v.) yârenlerden!
Onlara katılacağın günün kutlu olsun...
Nûr ile dolacak gönlün, umutlu olsun!....
(1997-Tuzluca)