Ne Zaman Yağmur Yağsa

Ne zaman yağmur yağsa
İçime hatıralar damlar
Kurulur sehpalar soğuk yüzüyle
Başlar insafsız idamlar

Ne zaman yağmur yağsa
Kırılır ışıklar, döner karanlıklar
Her adımda ıslanan ten değil
Sonu gelmeyen ayrılıklar...

Süzülür gökyüzünden beynime
Anılar kaybederken sırasını
Ne zaman yağmur yağsa
Hatırlarım siyah gözlerin ağlamasını...

Zerreler kalbimin her köşesinde
Bulur kendisine bir yer
Ne zaman yağmur yağsa
Başlar geçmişe yeni bir sefer...

Hikmeti sorulmaz soğuk damlanın
İncitmez bile gül yaprağını
Ne zaman yağmur yağsa
Üşüme diye elimle okşarım
Gazellerin kapladığı toprağını...

Islak kanatların telaşı
Bulutlardan hıncını alacak gibi
Çırpınır, çırpınır gayesiz
Ne zaman yağmur yağsa
Yüreğim eşlik eder çaresiz...

Konuşur yapraklarla ince damlalar
Serviler sallanırken başucunda
Gözlerimin önünde eğilir dalları
Ne zaman yağmur yağsa
Bulmak isterim hasret çeken kulları

Hangi nağmeyi söylüyor bilsem
Kaldırımlara düşerken sesi
Ne zaman yağmur yağsa
Sanki anlımda ıslak busesi

Üşütse de nemli rüzgarlar
Yanaklarımı ıslatsa da damlalar
Alevini söndüremez biliyorum
Ne zaman yağmur yağsa
Başım hep öne eğik kalıyor
Gizlice gözlerimi siliyorum...

Dudaklarım titriyor
Nefesim tutuluyor arada
Kayboluyor bir bir gölgeler
Tek başıma duruyorum orada
Sessizliği tutuyorum ellerimde
Ne zaman yağmur yağsa
Dualar çağlayan dillerimde

Zaman ve mekanın bittiği yerde
Ağır ağır yürüyorum
Kayboluyor o sarı taşlar
Ben tertemiz yüzünü görüyorum
Ne zaman yağmur yağsa
Hüznü kalbime örüyorum....

Vuruyor hırçın dalgalar beynime
Sığınacak yer bulamıyorum
Düşünüyorum, varamıyorum
Hasret yüzsüz, hasret inat
Ne zaman yağmur yağsa
Başıma yıkılıyor koskoca kainat!...

Ne zaman yağmur yağsa
Kırılır ışıklar, döner karanlıklar
Her adımda ıslanan ten değil
Sonu gelmeyen ayrılıklar...