Sen gelmiştin!
Biliyor musun sen gelmiştin,
Selam vermiştin, merhaba demiştin.
Bilmiyorum, her nedense şaşırmıştım.
Sen daha sonra, yürüyelim mi dedin!
Ben seni kıramazdım, peki olur dedim.
Mekândan uzaklaşmıştık, ağaçlara doğru!
Elimi tuttun, omzuma yaslandın ve dayandın!
Bir itirafta bulunacağını kulağıma fısıldadın.
Ben hala şaşkındım, biçareydim, divaneydim.
Senin her halini, pür dikkat terennüm ediyordum.
Teninin kokusu hislerimi, saçların yüzümü okşamıştı.
Bir anda, içimdeki yalnızlık, o zaman kaybolmuştu.
Haz alıyordum, fakat mesafeli duruyordum.
Beni zorluyordun, kollarımı boynuna doluyordun.
Sessiz kalıyordum, senin kokunu yudumluyordum.
Aslında iki arkadaştık, lakin bu konulardan uzaktık.
Sen bir müddet sonra, sessizliğe gömüldün.
Ben seni ve tahayyülünü çözmekle meşguldüm.
Sen cazibe merkeziydin, herkes peşindeydi.
Seni elde etmek için, yılmadan çırpınıyorlardı.
Ben zavallı garip ve fakir, heyecansız ve sade!
Hiçbir cazip tarafı bulunmayan bir âdemdim.
Sen yakın duruyordun, arkadaşlar kuduruyordu.
Göğsüm kabarıyordu, kendime güvenim artıyordu.
Arkadaşlar sordular, bu kız sende ne buluyor diye,
Sizlerde bulunmayanı deyince, merak etmişlerdi.
Neydi söyle diye söylememi ısrar ettiklerinde ise
Sadece ve net olarak, sizler gibi fırsatçı değilim dedim.
İşte güzel kız, sen senin için çırpınan ve parçalanan,
Krank tuvalet gezen, paraları saçan arkadaşları,
Reddettin, sessiz kaldın, kimseyi kırmadın ama
Sadece beni tercih ettin, sen benim bir vefamsın.
Mustafa Cilasun
Mustafa Cilasun şiirleri