Martılar/Denizkızı ve Yakamozlar
Ruhuna doluşan ürpertileri
Belirsiz bir kokuyla bezedi
Aşka bilirdi gül kokusu
Ayrılığa gül kurusu
Deniz gider, gider onu beklerdi
Çünkü deniz yunuları için oyun bahçesi
Denizanaları için barınak, bekleyenler için gönderici
Yalınayak, bakımsız yüzüne vurur güz
Sesi gürültüsüyle boşalır kalbinin
Kırılan yapraklarıyla
O karanlık bir gecedir okşayan yüzü
Memeleri bereket kaynağıdır hüznün
Süvarileriyle tırıs gider adamakıllı
Güzelliği dünün
İhtiraslı yansımasına takılırız aşkın
Kabul özü gizler, beslenir orada güya
Erdem, tevazu, rüya
Derdi ve biçimlerdi kendisini
Aslında hiç beklemeyen sokağa
Tanrısı onu gözet, bir eliftir o
Okunması kolaydır, kolay yazılır ağaçlara
Nazlı bir salınıştır
Beni birşeye benzemese de
Kolayca belledim onun türkülerini
Ve aya söyledim
Yakamozlarla süslenmiş kulaklarına
Kalbimin ürperen dudaklarıyla
Deniz geri gönderinceyedek türkülerini
Kıyısında bekleyerek dinleyecek martıları
Martılar, denizin çocukları
Sadece gölgelerini düşürür dalgalara
Adresini bırakırlar gidilecek ülkenin
O bilmez ayaklarına yakamozlar takılır
Ve taşır yakamozları sokaklara
Gencecik adımlarına şaşar sonra
İlhami Atmaca
İlhami Atmaca şiirleri