Böyle Sevda

öyle bir sevdâdır ki bu
ne dağlar bilir
ne sarhoşları ışıklı gecenin
bir karanlıkların yalnız adamı bilir bilirse
bir de şüphesiz Allah

öyle bir sevdâdır ki bu
hiçbir zaman bilmeyecek yarı çıplaklar
mâsum hikâyesini
kimse anlatmayacak alkış için
bir kuru alkış için kâğıttan okunmayacak
ve kimse dinlemeyecek nezâketen
belki ay yine görünecek
bulutların ardından
ve belki yine kaybolacak
ama kimse girmeyecek içine
ay ışığı gibi
bundan sonra kimse anlamayacak
kimse bilmeyecek

yumup gözlerini yaslanacak ardına
kirpiklerinin arasından sızacak artık dünyâ
hem dağların heybeti
hem gecenin karanlığı
bir de hüzün yüklü sesi sessizliğin
yalnız hâtırâlarda kalacak güzel ve çirkin
yalnız hâtırâlarda parlak ışıklar
gavur işi bir gömlek varmış en son üstünde
ve ayağında son moda bir kot
çekip gidecek vedâ bile etmeden
vedâ edecek neyi varsa unutacak
yalınayak ve patikadan

öyle bir sevdâdır ki bu
ne dağlar bilir
ne sarhoşları ışıklı gecenin
ama o dağlara sevdâlıdır