Şiire Kayıtsız Kalayım

Kaçamak yaşadım sokak aralarında, yıllarca
Uzun anlarca, güneylere baktım
Baktım, ve bakmak, terketmekti aslında
Bilcümle mevsimler düşman oldu bana
Kendini terkedebilir miydi insan, aradım,
Aralarda hep terkedilendim, inanın
Sonrası, saçıldım sere serpe yatağa
Uzun yol şoförlerine dinlenmek yaraşır ya
Tutkularımı dinlendiremedim oysa
Dil veremedim tenimdeki Ankara ayazına
Titredim
İrkildim, hep erken kalktım, güneşe aman vermedim
Elaman demedim ama

Azot doldurdum ceplerime, abıhayat suyu kaçırdım genzime
Sığırcık kuşlarına artakalanlarımı verdim çöplüklerde
Tarihle beslendim, anılarla, biraz felsefe, biraz cenk öyküsüyle
Soğuk bir uğultu taşıdım kasıklarımda, hasımdık
Nehir, sadece nehirler soluklandı bulvarlarımda
Koynum donar, dizlerim tutmazdı
Sloganlara uyanır, duvarlara abanır, ismimi haykırırdım
Bilyelerimi çizdiğim sınırlara saçar, cazgırlık yapardım
Tan zamanlarında gerinir, köşe başlarında, geriye ter kalırdım

Ölmeyi inan bana senin kadar özledim
Kocaman ağızların boca ettiği masallara uyanamazdım
Uyuyamayan gözlerimle ölümü aradım
Şehrin duldasında mı saklıydı acep,
Mahpuslara baktıydım oysa, yaşam gördüm orada
Yorum`un anaları ıslığımda, varoşlarda, göz gezdirdim oğullarıma,
Ölüme direnen bebeler vardı orada
Orada, işte, molotofun tomurcuk açtığı fidanda,
Canım yandı orada
Bacımı gördüm sonra, dokunmayın, diyemedim, ona,
Sarı bir başak gördüm onda,
O, zulme karşı güzeldi, belleri ip incelmişti
Beni germişlerdi acıya, o andaydım işte,
Kardeşler, yoldaşlar,
Tutmasalardı ya beni, bağlamasalardı
Da ağlasaydım
Dağlayalardı da kızgın demirlerde tenimi, tutsak almayalardı
Hıncıma yataydım, hüznümle sevişeydim
İşte kardeşler, bedenim ve ben oradaydık
Bedenimi soymuşlardı, ölüm çok uzaktaydı

Ölüm benden kaçtı ben ölümü özledim
Ölümsüzlük ne meneydi bir bileydin,
Ateşti elmacık kemiklerim, can vermedeydi ellerim
Ölümsüzlük beni izlemekte, ben ölümlü aşklar kentinin peşindeydim
Ankara`yı tanımasam, sana inanmasam,
Saçının bilgeliğinde geçmişimi bulmasam,
Yoksulu olurdum ölümsüzlük ülkesinin, belki,
Kim bilir belki, hakkaten, ölümsüz kılabilirdim kendimi
Bir bileydin ölümsüzlük ne meneydi

Mutluluk mu şiir mi, sorma bana
Gözyaşlarına medet olayım, dizlerindeki derman, başında duvağı,
Sabah sabah ılık olayım, çırpıntılarına kurban, saçındaki allı yazma,
Tercih edeyim seni kendime,
Şiire kayıtsız kalayım sen yanımda olduğunda
Mutluluk diyeyim hep sana, argandisör diyeyim agrandisöre,
Diyemezdim ki eskiden, bilemezdim ki, sesim kubbede hoş bir seda idi sadece
Çınlatmazdı yüreğimin dehlizlerini bile
Ölümden öğrenmeyi özledim, yalansam mahsur kalayım gözlerinde
Sevilmeyi özledim, sevip sevip ölmeyi
Mutluluk mu şiir mi, sorma bana
Kırlangıç kanatlarımı şefkatle oksa
Kanayan dudaklarımda ısırgan otları, etimde soğukluk arama

Ölüme dönmeliyim, özümü bulmalıyım
Güneye gidişlerim terketme olmamalı sende
Öpücükler tınısını yitirmemeli, tılsımı kalmalı dokunuşların,
Sesinde kadife bir buğu, gevrek tarafından hayatın
Gülüşünde çocukluk şarkıları
Dokunsan tufanım, konuşunca yıkıntı,
Olsam, şöyle Antik tarafından,
Sonra sussam, sen konuşsan, ben yutkunsam
Desem ki, yaşam hoş gide, ölüm hoş gele be güzelim,
Ne dersin, sende her şeyi bilmek istesem
Seni bilsem, her şeyi görsem
Boyunca uzansan koynumda,
Sen, bir gamze versen, bir gamze ver sen
Ne dersin,
Diyorum ki sende ben aşkı bilsem
Ürkmeden, irkilerek
Korkarak, kaçmayarak, çılgınınca
Sarsılarak, şaşırarak, kaygıyla
Ölüme dönerek, özümü bularak
Buse tadında bir aşk yaşayarak
Sınırsız ve sonsuz bir an kollarında
Ölmek ve kopmak sonra, senden ayrılmak ama