Yangın Sahnesine Tiratlar
Sönmeye yüz tutmuş aşkları elleme Ellerindekilere bak önce Huzur ve sükunet isteme kendine Kentinde Kalemin ucunda sürünen sözlerle Burukluk ve hasretle En pespaye yıkıntıları izle Tek basınasın bu seyirde İç denizlerindeki bu yolculukta Bu cıvıl cıvıl yalnızlık
Ve bu bilinemezlikle Uzun erimli sözcükler ara kendine Ellerindekilere bak önce Sonra tutuşmaya başlasın sahne Ve her tirat Dönüşmeye başlasın çığlığa Ellerinde Ve perde
Bir yolculuk gecesinin ertesinde Gitme Diyememenin ıstırabı bende Bir yangın sahnesi sende
Kül olmuş bir geçmişle Tek başınasın bu seyirde Bu şehirde Yana yakıla hırpalanmayı Ellerinde bir damla gözyaşını Eksik etme Bir kapıyı geçtin mi Durma, geçmişe bakma Geçemedin mi Seni çok özlediğimi söyledim mi`yi Unutma Yitirilmiş bir mutluluktan
Ellerinde Gülümseyişi kaldı gözlerimin Aklından çıkarma
Yıkıntılarımla geziniyorum bu şehri Meydanlarımda muharebelerde miyim Kendimle, yoksa
Sokaklarımda çatışmalarda mıyım Bilemiyorum `Sevmen acele, dostluğun çabuk` Tiradı yankılanıyor sokaklarımda Ve bunca sarsıyor beni Yazmadan katlanamıyorum Yüreğimde yitik bir mutluluğun Ellerimde aşkının envai çeşit tadı Ve ikimizin yerine yazıyorum
Tüm şiirleri Yalnızlıklarımı yazıyorum `İnsanın insana verebileceği en değerli şey`i Susamıyorum Yaşıyorum ve yazıyorum Biliyorum `Bizim her türlü yalnızlığımız Yeni bir dil olacak yarın` Yıkıldıkça ben, yandıkça sen
Kaygısız Barış
Kaygısız Barış şiirleri