Elyordamı Yolculuklar
Kentimi terketmekten dönüyorum,
ve belleğimi.
Kuytu köşelerinde kentin meydanlarının
mükemmelliği
yani çürümüşlüğü ve hiçliği
seçenleri
sonyazın rüzgarına yaprak olamayan,
aşkın ilkyazında devinemeyenleri
terketmekten dönüyorum
ölümsüz insan kadavralarını.
Ölümsüz ve essiz mutlulukları
beyhude bir güzelliğin,
kendi sokaklarımda beni şaşkın bırakan,
efkarını
hançerini
gülünü ve gülüşünü
terketmekten dönüyorum
ihanet suskunluğundaki aşkını.
Kendimi terketmekten dönüyorum
ve belleğimi.
Saçtım ellerimde ne`m varsa sokaklara.
Suskunun ve ıssızlığın bileğitaşından
devşirdiğim,
balmumu sancılar yarattım kendime,
ki güneşe,
ki gülüşe ve güzele
İkarus misali yenilsin diye.
Vurgun yenmiş bir seferden
dönüyorum kendime.
Bir travmanın ışıksızlığında gezindim nice,
dehlizlerinde, azıksız ve susuz
nice ürperiş, nice dehşetle
ıssızlık ve suskuyla,
nice sessizlikte sessizce.
Şimdi ise,
erken tahliyeleri yaşıyorum,
ve de, ışıksız dehlizlerin
tenha köşe başlarından dönüyorum.
Yılgı makamı bir fasıldan
dönüyorum kendime.
Elyordamı yolculuklar kalır bana
anı ve sancı kalır
adı konmamış bu şehrin,
ev araları,
sokak ve gönül aralarından.
Ne çığlık, ne tirat isterim şimdi,
bir fısıltı yeter bana,
benim olan ve şefkatli.
Tüm dönüş biletlerimi yakarak
yazıyorum yaşamın tozlu raflarında,
yeni baştan, yitirdiğim belleğimi
iksirini yeni yolculuklarda arayarak coğrafyamın
bana ait fısıltılar istiyorum şimdi.
Zamanın ve meydanların
sessizlikleriyle vuruşuyorum
neşterin aşkında acıyı ve tutkuyu deşiyorum
ben bu kenti yaşıyorum
yenik bir tutku avuçlarımda,
kentime dönüyorum.
Kaygısız Barış
Kaygısız Barış şiirleri