Yıkık Kente Şiirler
Her şehirde sen varsın Sokaklar ve meydanlar Tutkular Ve çığlıksız bir zamanın Aşkı dağlayan ayazı Seninle birlikte var Bu şehir depreminle var Depreminle sars bu şehri Bir gülüşle bin kez yık Başkaca kurulmaz bu aşk Birimi bin parçaya Bölünce Kurulur bu aşk
Her sokağından geç bu şehrin Grev yangını meydanlarımdan geç Gel, sars ve yık beni Bu yürek depreminle var Bu yürekte deprem var
Her şiirde sen varsın Tenimde asude bir sıyrık var Çığlığa dönüşmeye muhtaç Bir dize var
Bunca kanayışı bundan şiirin Çıkmaz sokakları şiirin Yine ürkütür beni Ve meydanlar Sarsıyor tenimi Nice zaman gizlisindeydin şiirin Sessiz çığlığıydın belki İç kanaması bu yüzden şiirin Kendine kanardı Ağlayışı kendinde kalırdı Ve bunca zaman bu yüzden İkimizin yerine okuyorum Tüm şiirleri Bunca kanayışım bundan şiire
Her ömürde sen varsın Yitik bir aşkın çıkmazıdır bu Gökyüzü acıya kesince bu kenti Bana karşı akıntıdır bu Bu kentte yalnızlığımdır Ah, salma ıstırapları bedenime Söylenmemiş sözlerinle git Kendimle savrulayım ben de Yana yakıla sarsıla kendime Bunca acı çok değil mi bir aşka Hep ömürler tüketti bu yürek Yitirdikçe mutluluğunu sevgilinin Sevginin stırabıyla kaldı Sarsıldı ve ağladı Kentin ayazıyla dağladı aşkı Yalnızlık yazgısı mı bu kentin
Bir aşka bunca ömür Çok değil mi
Bu yitik benim değil Batık bir gemi gibi yiten denizde Ve ıstıraplar vuran limana Benim değil yitik mutluluklar Senin de ömründür yiten Giden senin de mutluluğun Ah, ben seçmedim bu aşkı Bu şehri ben seçmedim Bir parçamı bin kez yakan Hem bu şehir, hem bu aşk Ellerim grev yangını Bedenim aşk vurgunu
Bir yolculuk gecesinin ertesinde Yenik düşmüş yüreklerimizle Ben yollara vururum kendimi Ki bu aştan bana kalan Sokaklar ve Yıkık yüreklerimizin yoldaşlığıdır Bana kalan yıkıntısıdır bu şehrin Benim kılamadığım yolların dehşetidir Kimi zaman Alıntı aşkların yaftasıdır boynumda Yitik bir aşkın ıstırabı Kaç zaman kalır ellerinde şairin
Nicedir esen bu ayaz Keşfedilememiş bu sessizlik Sensiz hep kendimle bölüştüğüm Bu şehir yıkıntısı Yenik düşmüş bu yürek Yalnız yitik bir aşkın ıstırabı Değildir sevgilim Depreminle yıkılası bu şehrin Bunca acıya bulanışı göğü Acından değildir yalnız Bu yıkılış biraz da Depremindendir yüreğimin Canında kan olduğum şehrin Şiirini yazamamanın ağırlığıdır
Ben de şimdi bu şehir yıkıntısında Hem ellerimin yangınını yaşıyorum Hem de Kentini bilemeyen Aşkı da bilemiyor Biliyorum Seni de bilemiyorum kendimi de Yazıyorum
Bu kentin şiiri mutlak yazılmalıydı Kurtarılmış meydanların şiiri Kaldırımlarında ve kapı altlarında Bu kente aşkımın bildirileri Bu kentin kalbinin attığı Bu bulvar Şu duvara yazılı çığlık Ürpertilerim ve dehşetim Şiiri yazılmalıydı mutlak Yazgım bildiri savurmakken Meydanlarında kentin
Hep sığınmak isterken ona Hep sığıntı olurum oysa Bu yüzdendir mülteciliğim kentlerde
Kendimin kılamadığım kentlerde Bunca acıya bulanışı ellerimin Bundandır Usulca kapanırken gözlerim Hep bir sevk sabahına Her sabah Uzak bir kente sürgünüm Hep yolarımın kendime çıkışı Bundandır belki de Yollara ve kendime sığınışım Aşklarımın aşka benzemeyişi bundan Ve bunca yıkılışı yüreğimin Kendimin kılamadığım aşkların Meydanlarıma yığılmış tortusundandır Belki de Ellerimdeki budur benim
Kaygısız Barış
Kaygısız Barış şiirleri