Bir Kent
Işığı aldın mı eline bir kenti aydınlatacaksın
sokaklarında göz gözü görecek sevişircesine.
Daldın mı sokak aralarına büyüleyeceksin kenti
bir güzelin aşkından dil-yürek tutuşurcasına.
Bir sarışını kavradın mı belinden, titreteceksin
depremler yaşamalı kollarının fay kırıklarında.
Her kent binlerce öyküyü saklar koynunda
girdin mi caddelerine gözyaşlarınla sulayacaksın
bir bahçıvanın gül tomurcuklarını sulaması gibi.
Öptün mü gül rengi pembeler uçuşmalı yüzünde
nakışlar işlemelisin yüzünün derinliklerinde:
Ömrüm, bir ıssızlığa düştüm demeli uçurumlar!
Bir aşkı büyütür gibi yerleşeceksin yeni kente
tarlada tohumu yeşertircesine ilkyaz serinliğinde.
Bir şiir okur gibi okşayacaksın sevgilinin tenini
özledim ey yaşam! Bin mevsim beklemişçesine.
Dokundun mu gül bitmeli bedeninin karanlıklarında
yağmurlar altında sevişir gibi ıslanmalısın...
Kokladın mı turunç memeler süt fışkırmalı üstüne
göğsünden pınarlar akmalı çamur deryasına...
Ah! Derya: Bir balığı beslercesine inceliklerle
sıcak bir günışığı, sepserin bir umut ve sevda
sarışın bir çocuk gibi ağlamalısın oralarda
bir güzelin kahrını taşırken omuzlarının arasında.
Bir kenti bıraktın mı kimseler ağlamayacak ardında
yalnızca özlem, yanmış yürekler ve bekleyiş:
Kör bir savaş kalıntısıdır yüreğin buralarda.
Haydi unut beni ey ömrümün dikbaşlı güzeli
avut beni, bir kenti susturur gibi geceleyin
bir sabah bir düş kentine bırak beni usulca.
Bir kenti sevdin mi, ölümüne yaşayacaksın içinde
ne yeni bir ada, ne de bir deniz aramayacaksın.
Bir gemiyle demir atmalısın tam orta yerine!
İşte kaptan, yeter artık deniz bitti demelisin
sığındığın bir liman olmalı sevgilinin kucağı
ya da sevgiliyi sever gibi yaşamalı yeni bir kenti.
Kemal Gündüzalp
Kemal Gündüzalp şiirleri