Hüma

Uzaklığı anlat bana
Gelme ,sakın gelme
Kalemi al eline
Dökülsün yollara kokusu baharın
Sakın silme
Düşlere düşsün yaprağı sonbaharın
Solan bir yaprağı tut
Bir gül ekle omzuna
Gözyaşını bırak git
Gülme...sakın gülme..

Sevme,
Bu garip ses tüketir hanemi
Al git bakışlarını
Yüzünü hep yerde tut
Yak bütün sabahları
Sabahlıkları çıkar at
Güneşi siyaha sar geceye fırlat
Adımlarını seyrek at
Kandilleri sar git boynuna
Alnındaki buseyi düşün
Hiçbirşey bilme...

Bir boşluğa atılan taşı düşün
Gideni ve gelmeyeyeni
Sesi içinde biteni.
Denize düşen bir damlanın korkusunu
Ve denizin umursamazlığını..
Yolsuzluğun acısını bir yolcudan
Gökyüzünün anlamını bir kuştan sor
Perdeleri kalın çek
Yoksulluğu bir duvardan sor
Sakın eğilme
Sessizyiğin koynuna atıl
Seyrini kimseye verme..

Sev Hüma
Canı sev,canı okşa
Yaşa Hüma,yaşayarak yaşlan
Şehrin en üst katına taşın
Uç hüma,uçarak sev
Ellerini hiç kapama
Şehre kol kanat ol
Perdeleri kalın çek
Canı sev canı okşa Hüma
Kapıya koş,kapıya yaslan
Yarım bir türküyle oyalan
Tamamını dağlardan sor.

Gel Hüma gel
Birinci sayfaya bak
Satır aralarına uzan
Herşeyi baştan tut
Kitabı eline al
Bak Hüma bak
Cümleleri yarım bırak
Tüm parantezleri kapat
Gözlerini aç
Anlatılamayanı,en uzun yanını
Bana üç noktayı anlat...

Çevir sayfayı Hüma,çevir
Aç kapıyı
Atla şehrin en üst katından
Ölde gel Hüma...
Dağı kurtlar basmadan
Ağaçlara yel değmeden
Uç hüma uç,gel
Canı sev,canı okşa
Kapıya koş kapıya yaslan
Yarım bir türküyle oyalan
Tamamını dağlardan
Dağları benden SOR..............................